VURULAN KELEPÇELER
Bugün senden sonra ilk defa gittim
İlk defa sensiz Senin gelmeni bekledim Gemilerin limana Demir atmasını, Beyaz güvercinim olmanı Elime konmanı Fakat Elime hiç konmadın ki Bugünde hüzünlüyüm Ufuklarda süzüldün ama Kalbimde hiç süzülmedin Yalnızlık Oturmak istedim o bankta Yanı başımda sen Ama yoksun buhar mı oldun ne Görünmez oldun gözlerime Hep hasretlik çekiyorum En yakın olduğun zamanlarda bile İşte bunu sana anlatamadım Okyanuslar ötesinde gibisin Erişilmez, Ama öyle değilsin Saçların dağıtmış büyük bir fırtına Toplamak istiyorum Geçemiyorum köprüleri Her köşesinde bir nöbetçi Baştan aşağı silahla donatılmış Her köşende bir engel Erişilmez Çok yakınsın ama sen benim yerimde olsan Özlemez misin, sevmez misin Nöbetçilere rağmen İşte bende aynısını yapıyorum Seni çok seviyorum Belki ellerinden tutmasam da Çok yakınken Çok uzaklarda olsan da Neden diye sordum mu bir kere uçsuz bucaksız hayallerimde Ruhumu kaplamışsın bir kere Sabahlara kadar dil döksen de Yasaklar içinde bir hayat Atmak istesen atamazsın Anlat anlatabileceksen anlat Mevziler kazılmış İçinde çifter çifter nöbetçi Her taraf da bir tabela Erişilmez Ama ben erişmek istiyorum Yeter bu kadar hasretlik Gel artık okyanus ötelerinden Olmasın çevrende nöbetçiler Olmasın bir engel Olmasın kalbe vurulan kelepçeler Sami Yüce 18/03/2013 |