Uçuk'ÇA AŞK BUefkarım dağıttım gene zamanı bir anım diğerinden bir haber senin gidişinle her şey firarda beklediğim ne bir zaman kaldı, ne de o zaman da yar gidişin her halinle hüzün gidişin habersizce veda etmeden bahanesiz karanlığa hapsediş gibi gidişin denizlerin ulaşamadığı kara olmaz gözyaşının düştüğü boşluğun ulaşamadı yerler acıtır canını sevipte sevilmeyen olmaz suçsuz terkedilişler yıkar insanı hani bir yere girersin-de ardından kapılar kitlenir yada filmlerdeki gibi girişe taşlar yuvarlanır ve kapanırya karanlıkta kalırsınya ölece işte öyle bir şey idi gidişin çıkıp gittiğin an yuvarlandı üzerime koca dünya yıkıldı sanki tüm ağırlığıyla üstüme, gitme dedim yalvardım ,yakardım sevgi için didindim emek için boşa gitmesin bunca yaşanılan istedim ama sebebsiz ayrılıklar çaresiz yakarışları beraberinde getirdi kurtaramadım sevdamızı her an umudu kovalayan bu gönül nerede duracağı belli olmayan bir kul yapısı yada ne zaman söneceği belli olmayan bir yangın gibi belki belkide hayatı sonlandıracak bir sebep belki bir gülün son kokuları belki son bestelenişi adı aşk-ta gülün sen olmasan’da hayalin’de gül kokar cemalin’de nurlanır sanki gözlerim seni görür seni yazarım her satırımda ağlasamda yazdıklarımda sana ağlar gibi yazarım sana bakar gibi bakarım olmadığın hayallerde bile varım sen ben de ben sende varım Uçuk’ça....... |
hey ve uçuk şair can...
gitmeye niyet edene kal desen neye yarar.
kalemin keskinleşiyor, bakalım neler gelecek.
tebrik ve sevgimle...