İL, İL TÜRKİYE’M
İL, İL TÜRKİYE’M
Doğusu batısıyla, bir bütündür milleti, Farklı farklı olsa da renkleri ve dilleri, Ay yıldızlı bayrağı, Atatürk’tür önderi, Alfabetik sırayla gel gezelim illeri. Bir yanında Toroslar, bir yanı Çukurova; İçinden de akıyor Seyhan, Ceyhan gururla. Pamuk tarlaları var, uzanır boydan boya; Kebapların şehridir, şu güzelim Adana. Hoş sıra geceleri, tanınır folklorundan, Güneşin doğuşunu izleyin bir Nemrut’tan, Sulanır toprakları Atatürk Barajı’ndan, Adı gibi çok yaman şehirdir Adıyaman. Kaymağı çok ünlüdür, kalesine çıkılır… Kaplıcaları çoktur, orda banyo yapılır; Mermerin en alası buradan çıkarılır, Afyonkarahisar’ım lokumuyla tanınır. Başından eksik olmaz dumanı ve de karı, Yurdumun doğusunun yükselen yüce dağı, Dillere destan olmuş İshak Paşa Sarayı, Mutlaka görmelisin şu güzelim Ağrı’yı. Nakış, nakış işlenmiş Taşpınar Halısı’ndan, Acıkınca yemeli, bir de sac tavasından, Ihlara Vadisi’nin eşsiz manzarasından, Aksaray’a gitmeli Tuz Gölü’nün yanından. Şehrin tam ortasından Yeşil Irmak akıyor, Kral Kaya Mezarı şehre doğru bakıyor. Ferhat’ın Şirin için, deldiği dağ duruyor, Amasya elmasıyla, Dünya’da tanınıyor. Keçinin tiftiğinden yapılsın çorabımız, Yatar Anıtkabirde Ulu önder Ata’mız, Yüce meclisimizle yükselsin vatanımız, Yurdumun başkentidir şu güzel Ankara’mız. Tarihi kale içi, gitmeli Manavgat’a, Aspendos’ta izle gör, akustik bir opera, Plajlarıyla ünlü, turist çeker Alanya, Akdeniz’in incisi, güzel şehir Antalya. Güneşin batışını Çıldır’dan izlemeli, Balından, kaşarından mutlaka yenilmeli, Çıkıp Damal Dağına Ata’yı da görmeli, Ardahan Kalesi’nden etrafı seyretmeli. Borçka Karagöller’de, Camili Havzası’nda, Boğa güreşi izle, Kafkasör Yaylası’nda, Gürcistan’a geçiş var Sarp Sınır Kapısı’nda, Çoruh nehri akıyor, Artvin’in kenarında. İncir ile üzümü, zeytinin en alası, Görülmeye değerdir, güzelim Kuşadası, Efeler zeybek oynar düğün dernek arası, Ege’nin incisidir, bir de Aydın havası… Höşmerim tatlısı ye, Susurluk’ta iç ayran, Edremit’i, Manyas’ı, Burhaniye ve Havran, Şeytan Sofrasına gel, günün battığı o an, Gören insanlar olur, Balıkesir’e hayran. Güzelim Amasra’da taze balık yemeli, Bozköy ile Çakraz’da denize de girmeli, Çileklerden tatmaya, festivale gelmeli, Özgün Bartın evini çok yakından görmeli. Dicle’nin suladığı verimli toprakları, Hasankeyf’in içinde doğal mağaraları, Ekmek pişirmek için yakılır tandırları, Antik kenttir Batman’ın, tarihsel anıtları. Kırkpınar Köyü’nde de yılanları görmeli, Vilayet Ormanı’nı birde gezip, dönmeli; Ehram dokumasından alıp da giyinmeli, Bayburt’un kebabından, köftesinden yemeli. Tatmalı şu narını, helvasını yemeli, Ertuğrul Gazi’mizin türbesini görmeli, Şehri tanımak için her yerini gezmeli, Bilecik’in çok meşhur bozasından içmeli. Şu yüzen adasını hayattayken görmeden, Park’ın, Soğuk Çeşme’nin yemeğini yemeden, Balından, pekmezinden bir kere denemeden, Dönme halk oyununu Bingöl’ün izlemeden. Avşor, büryan kebabı, balı ve cevizleri, Kök boyadan yapılmış dokuma kilimleri, Ahlat’ın bastonları, kubbeli Kümbetleri, Bitlis’in çok meşhurdur yerli küp peynirleri. Abant’ın çevresinde bir yürüyüş yapmalı, Yedi gölde doğanın tadına pek varmalı, Köroğlu’na buradan dostça selam salmalı, Bolulu aşçıların, yemeğinden tatmalı. İnsuyu Mağarası mutlaka görülmeli, Şifalı suları var, yerinden içilmeli, Meşhur ceviz ezmesi, şişinden yenilmeli, Burdur güzel bir şehir mutlaka gezilmeli. Uludağ’a çıkmalı, orda kayak yapmalı, Kestane şekerini, kebabını tatmalı, Kaplıcalara girip, biraz şifa bulmalı; Bursa’nın ipeğinden mutlak satın almalı. Truva’yı gez, dolaş; bir de çık tahta ata, Gün batımı bir başka, görmelisin Assos’ta, Gelibolu düşmedi, hala dimdik ayakta, “Çanakkale geçilmez.” yazdık şehit kanıyla. Yazın Büyük Yayla’nın tertemizdir havası, Kışın çok güzel olur şu Ilgaz’da kayması, Höşmerim tatlısı ye, iç tarhana çorbası, Çankırı da yapılır kaya tuzu lambası. Alaca’da höyükler, müzeleri gezilir, İskilip’in dolması, gül burması yenilir, Sanayisi gelişmiş bu şehri herkes bilir, Çorum deyince akla mutlak leblebi gelir. Eşsiz travertenler bu şehre turist çeker, Tekstil ürünlerinden, havlu, bornoz al yeter, Şifalı sularıyla, bütün dertlerin biter, Denizli’nin horozu hem dövüşür, hem öter. Surları gezilmeli, evleri görülmeli, Malabadi köprüsü üstünden geçilmeli, Meyan kökü içilip, kaburga yenilmeli, Diyarbakır hasırı kollara dizilmeli. Kaynaşlı’da mola ver mangalda et pişmeden; Ceneviz Kalesi’ni, müzeleri gezmeden, Kuş Cennetine gidip, şelaleyi görmeden; Düzce’yi gezdim deme gözlemeyi yemeden. Selimiye Camisi çok muhteşem duruyor, Bakın Meriç Nehri’ne ne de güzel akıyor, Her yazın Kırkpınar’da yağlı güreş oluyor, Edirne ciğer tava, tadına doyulmuyor. Tarihi Harput şehri Hazar Gölü yanında, İnsanlar piknik yapar barajın kenarında, Fırat nehri doğuyor, buranın dağlarında, Çedene kahvesi iç Elazığ diyarında. Girlevik Şelale’de alabalık yemeden, Kaynağına giderek maden suyu içmeden, Yetişir üzümleri, bağlarını görmeden, Erzincan güzel deme, sen bunları bilmeden. Kadayıf dolmasına, kebabına doymalı, Çifte Minare’sinde bir de namaz kılmalı, Palandökene çıkıp, pistlerinde kaymalı, Erzurum’a varınca bir de rafting yapmalı. Eşsiz lüle taşından hediyelik edinin, Termal tesislerine, kaplıcalara gidin, Midas Anıtı’nı da mutlak ziyaret edin, Eskişehir’i gezip, çiğ böreğinden yiyin. Ali Nazik Kebabı, lahmacunun en hası; Dünyaca çok meşhurdur Antep’in baklavası, El sanatları çoktur, bir de sedef kakması, Gaziantep’te olur, fıstığın en alası. Yaylaları bir cennet, yeşilliğin merkezi, Bir yanı Gedikkaya, bir yanında kalesi, Kirazın ana yurdu, fındığın da başkenti, Giresun’un meşhurdur hamsisi ve pidesi. Görülmeye değerdir Tomara Şelalesi; Karaca Mağarası, eski Taş Kilisesi, Kuşburnu ve pestili, ceviz içli kömesi, Gümüşhane’ye özel gümüşten işlemesi… Ziyarete açıktır, meydan da medresesi, Görülecek yerlerdir şu Kaya Resimleri, Buranın yenilmeli yöresel yemekleri, Nakış, nakış işlidir, Hakkari kilimleri. İçli köftesi yenir, Koz Kalesi gezilir, Antakya evlerine gezmeye de gidilir, İskenderun ilçesi limanıyla bilinir, Künefenin iyisi ancak Hatay’da yenir. Karlı dumanlı olur Ağrı Dağı’nın başı, Doğunun ovasıdır, sanki bir mihenk taşı, Mezarlarda kalıntı, tarihidir koç başı, Yemeye doyum olmaz şu Iğdır’ın Bozbaş’ı. Eğirdir ilçesinde sazan dolma tatmalı, Çıkıp göl kıyısında manzaraya bakmalı, Yamaç paraşütü ve kanyoning de yapmalı, Isparta’dan gül yağı, birkaç halı almalı. Topkapı Sarayı’nda tarihi yaşamalı, Kız Kulesine geçip, boğazda tur atmalı, Galata Kulesi’ne seyrüsefer yapmalı, Bir de yedi tepeden İstanbul’a bakmalı. Konak’ın Meydanında, var İlk Kurşun Anıtı’n; Gezilir kıyıların varsa teknen ve yatın. Kordon boyuna çıkıp, sahilde bir tur atın; İzmir güzel şehirdir, fuarına katılın. Kalesine çıkılıp, Eshab-ı Kehf gezilsin, Biberleri dizilip, tarhanası içilsin, Postalından alınıp, yemenisi giyilsin, Kahramanmaraş’ımın dondurması yenilsin. Yenice ormanları, Safranbolu evleri, Çok neşeli oluyor, film festivalleri; Kuyu kebabı başta, çok güzel yemekleri, Karabük’ü tanıtır demir ve çelikleri. Marangozluk yanında, ağaç oyma işleri, Gezilip görülmeli cami ve tekkeleri, Kadınlar evde yapar, el işi ürünleri, Karaman koyununun lezzetlidir etleri. Çıldır gölüne gidip sarı balık yiyelim. Sarıkamış’a çıkıp, kayak yapıp dönelim; Kafkas oyunlarını burada seyredelim, Kars’ın kaşarı, balı çok ünlüdür bilelim. Hatırlayın bu şehri Şapka İnkılabı’ndan, Gör Şerife Bacı’yı Kurtuluş Savaşı’ndan, Pastırmalı ekmekle, ye çekme helvasından, Sarımsağı almalı mutlak Kastamonu’dan. Erciyes Dağı’na da kayak için gitmeli, Kapuzbaşı’na varıp şelaleyi görmeli, Bünyan’dan halı alıp, pastırmayı yemeli, Mantıyı yemek için , Kayseri’ye gelmeli. Kızılırmak nehri de suluyor toprakları, Müzesinde görürsün tarihi silahları, Nakış, nakış işlidir kilim dokumaları, Kırıkkale şehrinin ekmektir yufkaları. Bıldırcın kağıt kebap oturup da yemeden, Ayrılma bu şehirden hardaliye içmeden, Hızır Bey Camii’ni birde gezip görmeden, Kırklareli’ne gelip, almalı peynirinden. Çok ünlü cevizini, keşkefini tatmalı, Ahilik kültürünün olmuştur hep otağı, Görmeli Seyfe Gölü, Kesik Köprü Barajı, Kırşehir’in simgesi, termal kaplıcaları… Var mesire yerleri, doğal güzellikleri, Baharatlı yapılır, kebabın çeşitleri, Mutlaka gezilmeli tarihi höyükleri, Pek de tatlı oluyor Kilis’in pekmezleri. Temalı Parkı ile Kuş Cenneti havası, Kandıranın yoğurdu, Hereke’nin halısı, Pişmaniyesi yenir , bir de Saray Helvası, Kocaeli’den geçer İzmitli’nin sevdası. Tarihi İpek Yolu üstündedir bilinir, Mevlana’nın müzesi semazenle gezilir. Düğün yemeği hoştur, etli ekmek yenilir; Konya deyince akla, buğday ambarı gelir. El tezgahlarında hep, halılar üretilir, Acıkınca oturup Gediz Göveci yenir, Termal kaplıcaları herkese şifa verir, Kütahya çinileri Dünya’da da bilinir. Tarihi evleriyle, müzelere varılır, Analı kızlı-köfte, Kağıt kebap tadılır, Dövme bakır eşyalar, hediyelik alınır, Kayısı ile ünlü, bu şehir Malatya’dır. Yöresel halıları, evlere de serilsin, Tarihi yöreleri bir güzelce gezilsin, Mesir macunu ile vücuda kuvvet gelsin, Manisa laleleri bahçelere dikilsin. Ceviz sucuğu güzel, ye badem şekerleri; Yazın bir başka olur kiraz festivalleri. Yapılır telkariden, gümüş işlemeleri; Sanki bir saray gibi şu Mardin’in evleri… Cennet-Cehennem ile Hasankeyf’i gezilir, Taş ucundan Kıbrıs’a günü birlik gidilir, Portakalı, limonu, cezeryesi bilinir, Tantuninin alası, ancak Mersin’de yenir. Cındar kavurmasını, yemeli keşkeğini, Bodrum’u Fethiye’yi birde Marmaris’ini, Köyceğiz’i Datça’sı turizm cennetini, Görmeli müzesini, Muğla’nın evlerini. Kalesini parkını, gezmeli camileri, El emeği göz nuru oya ve dantelleri, İlmek, ilmek işlenmiş halı ve kilimleri, Yemeye doyum olmaz şu Muş’un köfteleri. Ürgüp’te Göreme’nin doğal yapılarını, Doğanın harikası Peri Bacaları’nı, Hacıbektaş’a da gel, izle semahlarını, Nevşehir’in satın al seramik kaplarını. Gümüşler Manastırı, Antik Tyana kenti, Aladağ ve Bolkar’ın doğal güzellikleri, Başka yerde bulunmaz halı ve kilimleri, Meşhur Niğde tavası, yöresel yemekleri… Yaylaları gezilsin, hamsi balık yenilsin, Boztepe’ye çıkınca etrafı seyredilsin, Paşaoğlu Konağı, müzesi de gezilsin, Ordu güzel şehirdir, bu da böyle bilinsin. Zorkun Yaylası’nda da temiz hava almalı, Şu Gavur Dağları’ndan etrafa bir bakmalı, Kök boyayla boyalı kiliminden almalı, Güzel Osmaniye’nin fıstığından tatmalı. Ceneviz kalesinden etrafı bir seyredin, Ayder yaylalarında tulumu da dinleyin, Dertlere deva olan Anzer balından yiyin, Çay içmeye bekleriz Rize’ye mutlak gelin. Sapanca gölüne git, gezin kıyılarını, Buranın satın alın şimşir kaşıklarını, Dertlere deva olur, bil kaplıcalarını, Sakarya’m coşkun akar görmeli sularını. İlk Adım Anıtı’nı, Atakent’in kumunu, Ulu önder Ata’nın Bandırma Vapuru’nu, Çakallıda menemen, Bafra’nın lokumunu, Amisos Tepesi’nden seyredin şu Samsun’u. Veysel Karani gibi, gezin bu diyarları, Büryan Kebabı hoştur, yiyin Perde Pilavı, Düğünlerde oynanır buranın halayları, Siirt’in çok ünlüdür Botan Mağaraları. Hamsilos, Aklimanı tabiat mucizesi, Sarıkum ve Akgöl’ü, Erfelek Şelalesi, Gezilecek bir yerdir eski hapishanesi, Yemeye doyum olmaz Sinop’un kestanesi. Görülmeye değerdir Çifte Minareleri, Şarkışla’dan çıkmıştır bir de Aşık Veysel’i, Kebabı çok nefistir, güzeldir yemekleri; Sivas’ın simgesidir Kangal’ın köpekleri. Atatürk Barajı’nı, Harran’ı da gezmeli, Kutsal Balıklı Gölü mutlaka bir görmeli, Kelaynaklara bakıp, çiğ köfteden yemeli, Şanlıurfa’ya giden bir de mırra içmeli. Çıkıp Cudi Dağı’na harabeyi gezmeli, Hazreti Nuh türbesi ziyaret edilmeli, Kasrik Boğazı’nı ve Gelin Atı görmeli, Şırnak’a gelenlere serbidev yedirmeli. Şarköy ile Kumbağ’da denize de girmeli, Namık Kemal Evini bir ziyaret etmeli, El dokumalarını satın alıp gitmeli, Tekirdağ köftesinden bir porsiyon yenmeli. Niksar ayvaz suyunu kaynağından içmeden, Ballıca Mağarası, hamamları görmeden, Yazmacılar çarşısı, Kaz Gölü’nü gezmeden, Tokat’a gittim deme kebabını yemeden. Atatürk köşk evini, Sümelayı görmeli, Akçaabat köftesi, sütlaçından yemeli; Zigana’ya çıkmalı, Uzungöl’ü gezmeli, Trabzon’da kolbastı, horonu seyretmeli. Ağlayan Kayalar’ın gör güzelliklerini, Kırk gözeden oluşan Munzur gözelerini, Munzur Milli Parkı’nı, gez İn Delikleri’ni, Tunceli’nin yemeli, tulum peynirlerini. Antik Kenti gezmesi, ciridi izlemesi, Müzesinde bulunur Karun’un hazinesi, Tarhananın yanında katmeri de yemesi, Uşak’ın çok ünlüdür pelüş battaniyesi. Sanki birer abide, buranın kaleleri… Gölü ile tanınır, meşhurdur yemekleri; Gümüş işlemeleri, göz nuru kilimleri, Dünyaca da ünlüdür şu Van’ın kedileri. Marmara kıyısında, kivisinden yemeli; Atatürk köşkünü de, bir ziyaret etmeli. Tatil köyleri çoktur, gidip de dinlenmeli; Yalova Çınarcık’da denize de girmeli. Çamlık Milli Parkı’na pikniğe de gitmeli, Sürmeli festivali, haziranda görmeli, Madımaktan yemeli, Arabaşı içmeli, Yozgat’ın tandırını, kebabını yemeli. Doğa harikasıdır, görün şelaleleri, Mağaraları ile dinlenme tesisleri, Kara elmas olarak tanınır kömürleri, Zonguldak kıyıları, doğa güzellikleri. Uzanır köprü gibi, Asya’dan Avrupa’ya Her yanı bir cennettir doğusundan batıya Kelimeler yetmez ki ülkemi anlatmaya Türkiye’min tarihi dayanır Osmanlı’ya. Ferhat GÜNAYDIN Giresunlu Eğitimci Şair 21.02.2013 AŞAĞIDAKİ YORUM ŞİİRİME YAZILMIŞ OLDUĞUNDAN AYNI ŞİİRİ TEKRAR YAYINLADIM UMARIM SEÇİCİKURUL DİKKATE ALIR. 16 Mart 2013 Cumartesi 11:55:20 GÜLSEREN SANCAR seçkinin gözünden kaçmış mı bu şiir..kalıbına takmış seçki..ayak uyak meselesi..bir memleket bu kadar mı güzel anlatılırdı ..hece sayılmasıydı diyelim,serbest şiir olarak değerlendirilemez miydi..bir uğur böceği konmalıydı derim hemide sonuna kadar bu düşüncemle ..onlar kondurmasalar dahi benden kocaman bir uğur böceği hemide hilallisinden.. BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM..... ve sizi favorime ekledim..böylesine güzel kalemi kaçırdığım içinde çok hayıflandım..ahh... memurluğun ve büyük şehirin koşuşturmasına verin derim..bundan böyle takipçiniz olacağım esen kalınız efendim....... saygılarımla TEŞEKKÜRLER GÜLSEREN HANIM. |
Merhaba Ferhat bey.
Şiirinizde emek var bunu kimse inkâr edemez, araştırmışsınız bilgi sahibi olmuşsunuz, 7+7 hece sayısıyla duraklara da uyarak yazmışsınız. Buraya kadar tamam ama hece şiirinin 2. önemli yeri de kafiyeleridir. Gördüğümüz kadarıyla kafiyeler çok bozuk, hece yazan arkadaşların dikkat etmeleri, önem vermeleri gerekirken kafiyeleri es geçmeleri hece şiiri adına bir kayıptır. Bu uzunlukta bir şiirde belki bir iki hata olsaydı görmemiş gibi yapılabilirdi ama neredeyse dörtlüklerin tamamı hatalı.
*
Ayrıca, seçki kurulunu eleştirmek yerine, hatalarınızı ve eksiklerinizi söylemiş olsaydılar, eminim şiire daha büyük katkı sağlardı bu arkadaşlar.
*
Bir ayrım yapsak size seçki versek tek bir uyağı yanlış diye seçkiye girmeyen bütün üyeler isyan ederdi.
Birkaç örnek verelim:
Doğusu batıyla, bir bütündür milleti,
Farklı farklı olsa da renkleri ve dilleri,
Ay yıldızlı bayrağı, Atatürk’tür önderi,
Alfabetik sırayla gel gezelim illeri.
İlk dörtlükte dilleri ve illeri kafiyeli, millet ve önder hatalı.
Borçka Karagöller’de, Camili Havzası’nda,
Boğa güreşi izle, Kafkasör Yaylası’nda,
Gürcistan’a geçiş var Sarp Sınır Kapısı’nda,
Çoruh nehri akıyor, Artvin’in kenarında.
Havzası, yayla, kapı, kenar kafiye yok hiç birisinde.
Dicle’nin suladığı verimli toprakları,
Hasankeyf’in içinde doğal mağaraları,
Ekmek pişirmek için yakılır tandırları,
Antik kenttir Batman’ın, tarihsel anıtları.
Toprak, mağara, tandır, anıt kafiyeli değil.
Avşor, büryan kebabı, balı ve cevizleri,
Kök boyadan yapılmış dokuma kilimleri,
Ahlat’ın bastonları, kubbeli Kümbetleri,
Bitlis’in çok meşhurdur yerli küp peynirleri.
Ceviz, kilim, kümbet, peynir yine yok kafiye. Şiir o kadar uzun ki belki birkaç dörtlük düzgün gerisi hep yanlış.
Kafiyeler düzgün olsa bile hece tamamlamak için gereksiz sıfatlar ve bağlaçlar kullanılmış çok yerde. Bir, -de- da- gibi…
Şiirinizde emek vardı bilgi vardı, bu şiiri serbest olarak yazmış olsaydınız daha iyi olurdu. Bir arkadaş serbest şiir olarak değerlendirseydiniz demiş, hece sayıları tamamen doğru olan şiir serbest şiir gibi değerlendirilmez.
*
İlk dizedeki hece eksikliği sanırım gözden kaçmış.
1.ci dize
Doğusu batıyla bir / bütündür milleti (13 hece)
239.cu dize
Köyce ğiz’i Datça’sı / turizm cennetini (13 hece)
Saygıyla