BOYNU BÜKÜK KAN DAMLASI HASRET
Üzgünlüğün keskin çiziklerinde kanayan boynu bükük kan damlası hasret
Çekingen dokunuşlarını halsizliğin dibine vurmuş sırtımda gezdiren gün ışığında Yeter artık diye sert mi sert tik tak tik tak vuran saatlerin sesi kasvet Herhangi bir günün bayatlaşmaya yüz tutmuş aynılaşan monotonluğunda Müziklerin duygusallığın sınırlarını kaçak yolcu misali aşması sensizlik Perşembelerin her hangi birisinin yine mi nöbet bende dediği bu günde Denenmedik formül, denenmedik ilaç bırakmayıp iyileşmeyen hasta çaresizlik Çatışmalar, savaşlar, ölümler misali artan kederli yaşlarla dolu gözlerimde DURAN ATİK |