Damla
Koşu parkı bedende kendisiyle yarışan
Düşman denen aynada aslı ile barışan Bir küçücük derede dönmez suya karışan Gönülden gönüllere akıp giden tek damla. Korkular tufanıyla sararıp solan beniz Rengi ayırt etmeden herkesle aynı teniz Kirli paslı demeden kucaklar bizi deniz Tepelerden sellere akıp giden tek damla. Kısa karanlık yolda hayat onunla başlar Hasret kaynar kazanı yumurta gibi haşlar Ulaşma arzusuyla dökülür gözden yaşlar Yüzümüzden dillere akıp giden tek damla. Ayakla kat edilen bir mesafe pergeli Hangi yöne çevrilsem batar nefis çengeli Musallanın yiğidi aşmak ister engeli Gazellerden yellere akıp giden tek damla. Zamana kafa tutup aşk misali ararım Mağma ve toprak geçip asumana kararım Bilmediğim yitikten ömür oldu zararım Vahalardan çöllere akıp giden tek damla. Boşluktaki güneşin ekseninde yer küre Zahmet ve meşakkatler varmak içindir bire Canda mum yanışıdır verilen bunca süre Bülbüllerden güllere akıp giden tek damla. 25.01.2013 Ahmet Çelik Ceyhan Saat:22.15 |