Vicdansız..İşe gidiş gelişlerimde mümkün mertebe aynı yoldan gidip gelirim,gidiş gelişlerimde yürüyerek olur,yürümek hem parkinson hastalığıma hem cebime faydalı,ama anlatacağım mevzu bu değil tabi ki. Dün iş dönüşü bir kedi sesi duydum,miyavlamak denmezdi bu sese,sanki yeni doğan bebe ağlaması gibi bir sesti,o anda durakladım sağa,sola bakındım kedi filan göremedim,sokaktan geldiğini düşünnerek evimin yolunu tuttum,bu sabah işime gittim,az önce işten dönerken yine aynı yerde aynı sesi duydum,bunda bir iş var deyip,sesin geldiği yöne yaklaştım,başımı kaldırıp baktığımda bir binanın üçüncü katında balkon mermerinin üzerinde acı,acı miyavlayan kediyi gördüm.üçüncü katın ışıkları yanmıyordu,daire boş olduğunu anladım,zaten perdeleri de yoktu,üzerinde ceket üşüyordum havada soğuktu,ama bu kedi sanırım iki gündür aç susuz o balkonda feryat ediyordu,yoldan belki yüzlerce kişi geçmiştir,yoldan geçenleri hadi geçtim,kedinin bulunduğu dairenin iki alt katında yaşayan insanlar vardı,insan sağır olsa mutlaka bu çığlıkları duyardı,kafamdan bu düşünceler geçerken ne yapabilirim dedim,itfaiyeyi aramak aklıma geldi,ancak ışık yanan dairelere öncelikle danışmalıydım,ikinci zile bastım,25-30 yaşlarında bir bey camı açarak ne var dedi,sanırım sizin üst katınızda bir kedi mahsur kalmış,iki gündür miyavlayıp duruyor dedim,gebersin deyip camı kapatıverdi,o an kanım donmuştu,gözlerim onun alt katında ki giriş daireye dönmüştü,çaresiz oranın da ziline bastım,biraz daha insancıl orta yaşlı bir bey camdan baktı,iyi akşamlar dedim,üçüncü katta bir kedi mahsur kalmış,mümkün mü acaba o kediciği oradan aşağı indirmemiz dedim,biraz ilgisiz kalacağını düşünüp,bakın dedim beyefendi o kedi o balkonda ölürse,ALLAH bunun hesabını sizlere soracaktır,bu sözüm tesirmi etti bilinmez,içeriden çocuk yaşta iki kişiyi çağırarak şu anahtarı alın,şu kediyi çıkarın dedi oradan,onlar yukarı çıktılar,ben yolun ortasın da kedinin çıkmasını bekledim,ikinci katın camı tekrar açıldı ben beklerken,50 yaşlarında bir bayan ne bekliyorsunuz dedi,benden şu hapishaneden çıkacak olan bir kedi dedim,tam o esnada zavallı kedim çıkıverdi,onlar ekmek su vermemiş,üstüne üslük kapıyı açıp dışarı çıkarmayı bile düşünmemişler. Ben iki gündür duyduğuma göre kedinin sesini,bilemiyorum ondan öncesini,belki üç gün,belki beş gündür oradadır,bildiğim tek şey var,bu gece özgür,karnı açta olsa,bir lokmaya muhtaçta olsa,yeryüzünde ne kadar debelenen varsa,hiç birini aç bırakmayan Rezzak,onunda rızkına kefildir elbet,vicdanlar körelmiş,hatta kör,dilerim vicdansız o kedi gibi sende iki gün aç,susuz dağ başında kal da gör,kedi değil,Hakkı unutan vicdanlar nankör. Güngör CELEP 04-03-2013 |
Şiir değilde Yazı olarak yazarsan daha iyi olur üstad...........
Selam