Başını göğsüme yaslayabilirsin bu gece söz, kuşlar hiç ölmeyecek ve dünya dönmeyecek
Her yabancılığa biraz paylaştırdım kendimi gökyüzünden bir dipsizliğe düşerken sayfalarında, doğrudur boş bir heybe gibi sonsuzluğa uzanan bedenlerin meraklı avuçları içimde içimse doldurmuş tüm mevsimlerini şairliğe gebe
bir gece şiiriyle öpmüştüm dudaklarından kimsesizliğimizin yatak odasıydı kaldırımlar baykuş sesleriniyse çocukluğumun sıtmayla karışık tarla havuzlarında unuttum yarı çıplak eti kemiğe yapışmış, çelimsiz ve pembeydi tüm ormanlar anlatması güç aktarmalı kara tren seferlerimi ve içi izmarit kokan otobüslerle yolculuklarımı ve çocukluğumun büyük bir şehirdeki ilk gecekondusunu kısacası bu şiir bir kenar mahallede başladı dizlerini kanatmaya içinde yokluk büyüten kelimelerle deniz manzaralı tepelerdim yani mavi işte yerde de birdi, gökte de.
seni düşlemek o yokluğun ilk dualarıydı, çay tabağındaki muma üflediğim zaman susuyorduk çokça içimde dönüp dolaşan kızan bağıran o çocuğun gözyaşlarıyla arınıyorum bugün ve hiçbir minare senin gibi çağırmıyor beni bu aşka
başını göğsüme yaslayabilirsin bu gece söz, varmışsın gibi bu şiirde ve kimse okumayacak...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kızamık şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kızamık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
okudum valla kızamık geçirmişim daha önceden bulaşmaz bana:)
"ve çocukluğumun büyük bir şehirdeki ilk gecekondusunu kısacası bu şiir bir kenar mahallede başladı dizlerini kanatmaya içinde yokluk büyüten kelimelerle deniz manzaralı tepelerdim yani mavi işte yerde de birdi, gökte de."
rahatsız etmeden, sessiz dolaştık,,
bir film sahnesini üç boyutlu seyretmek gibi..
ÇoK güzeldi
kalemine hayranlığımla Tolga
Tebrikler