Atışma
Kahve:
Bakır cezve altında köz benim için yanar . Kırk yıl gölgem çekilmez uzar gönül dağına. Tadım acı da olsa anan hayırla anar. Takılırım dostların ipek gönül ağına. Çay: Gölgeyle işim olmaz içim dışım bir benim. Berrak türküler söyler ince belli benimle. Günün her saatinde ışıl ışıl bedenim. Anlatırım dostluğu gamzemde ince imle. Kahve: Ben esmer güzeliyim Belkıs’ın diyarından. Adım Yemen dilberi geçer hep kitaplarda. Kallavi fincanların haberi yok yarından. Fağfuri zamanlarda ben varım hitaplarda. Çay: Harflerin ışığına fer olur da nefesim. Kuğularla yarışır doldurduğum bardaklar. Kaşık bardak sesinde yankılanırken sesim. Su ateşle el ele şen bu yüzden çardaklar. Kahve: Köpüğümün sureti albenin bestesi. Çın çın öter sarayım fiske vursa güzeller. Özümde biriken sır hatır gönül destesi. Dokununca gülümser tenime zambak eller. Çay: Tenim zaten billurdan her hâlim albenili. Çaydanlığın isinde Leyla’nın sürmesi sır. Yalnızlığın iklimi olsa da Mecnun ili. Hikâyem sürecektir bu minvalde kaç asır. Ankara, 27.02.2013 İ.K |