BİR YETENEK DEĞİL BU ŞAİRLİKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın çektiğim acılar yüzünden çaresizliğim yüzünden şiir yazarım başkası yok
Kafam bulanık ben bende değilim kalbim aşk yüzünden sarhoş.
Yine aynı güzelliğindesin canım bakarım resimlerinede ağlarım görünüşün çok hoş. Sonradan ayıktım er yada geç sen ve ben yani ikimiz imkansız onca hayalde boş. Bana ait olan sadece bir kalbim var oda senin eğer düzgün aşk sevgi istersen bana koş. İbnelik mi şerefsizlik mi yapmadım diyemem yaparım ama yerinde ve gerektiğinde. Her kıza gelecekler bakılmayacağını anladım bundan sonra kişisine göre. Sevgi mi aşk mı hangisini dersiniz gözlerimden damla damla düştü ellerime. Ve sevdiğim bundan sonra ki aşklarını ister bir gecelik yatakta ister bir hayat boyunca iste. Sana biraz hayallerimden bahsedeyim tabi birazda kaybettiklerimden. Aslında hayallerimden gerçekleşen olmadı hepsi yıkılmış vaziyette terk edilmekten. Mevzuların hepsi karanlık konu açılınca bundan çıkamıyorum içinden. Çünkü her şeyde ben üzüldüm öldüm ben anlayamadım aşk ticaretinden. Kaybetmek mi en başarılı olduğum konu mesela sokakta yürürken koluna gireceğim dost bulamam. 11 yıllık bir arkadaşım vardı bu zamanda onu bu vaziyetiyle tanıyamam. Dost kazığı da bir başka yakar yüreği artık hayatıma birisini sığdıramam. Güneş batımından sonra çiçekler bükermiş boynunu şimdi anlıyor musun nasıl vurduğunu. Kızıyorum kendime diyorum lan ozan seni unutanı sen neden unutmuyon neden vazgeçmiyon. Kendi kendine konuşana deli değil yalnız derler ey dünya sen esas gerçekleri bilmiyon. Yaşım genç fakat ruhum yaşlı buna napmalı var ya ben kendimi bu kadar önemseyemiyom. Bir yetenek değil bu şairlik bu satırlarda derdin güzeline mahkum oluyon. Telefonumda sakladığım resimlerini çıkarttırdım defterimin arasında saklıyorum konuşsak valla unut dersin. Az buçuk insanlığın vardır heralde halden vaziyetten anlarsın sen ve mutluluk beni es geçtin. Sor bakalım unutabiliyor muyum bunu her yoluyla her şekliyle denedim. Ama seni başkalarıyla adatmadım bu nedenle mi aşktan sevgiden vazgeçtin. 1996 Bundan 16 yıl önce 10 kasım sabaha karşı annemin babamın ozanı olmuşum. Bu ismi saz çalmam efendi olmam şiir yazmam için koymuşlar bende küçükken duydum. Sene 2001 birinci sınıfın ilk günü onu görünce işte o duyguyu buldum. Şimdi o duygunun çok uzağında kendimi bitmiş vaziyette görüyorum. Sen gereğinden fazla değer verirsen böyle bırakır işte el kızı. Yönünü şaşırırsın artık alışmalısın öğrenmelisin kendi yaranı kendin sarmayı. Anneleri babaları gibi namuslu değil gözlerinden sakındıkları evlatları. Gelecek yaz söyleyecektik ya ailene benimle ciddi bir ilişki yaşadığını. Bir dert ve yazdırdığı uzun uzun cümlelerin perişanlığı var. Canda bir ayrılık acısı siz sanın ki ozan bunu daha yeni tadar. Keşke dediğimiz gibi olmuş olsaydı her şey yeni başlar. Olan olmuş be kardeş fazla takmayalım kafaya bakalım nasıl olacak önümüzde ki yılar. Zaten son günlerde davranışlarından anlamış gibiydim oluştu bende tedirginlik. Küçük bir çocuğun bir şekerden mutlu olduğu gibi bende varlığından mutlu olurdum böyle iyiydik. Ama gülüm benim seni aldattığımı sanmam bana yaptığın en büyük en kötü terbiyesizlik. Bir kısmı böyle hep aşk acısından bir yetenek değil bu şairlik. 29/10/2012 21:14 Pazartesi Ozan SONAR |
yazmaya devam et bitanem.. Yüreğine sağlık çok içten ve samimiydi dizeler ( daha kısa olabilirdi dizeler..)