YARGILAMADAN İŞARETSİZ YÜREĞİMDEN SEV BENİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aldığım her nefeste ölüyorum.
Seni bulunca nefesimde aşk biriktiriyorum. Gül tadın kalmadı, soldum. Her cuma öldüğüm yere gidiyorum. Mezar taşımı arıyorum. öldüğüm yerdeyim. Ağlıyorum. ölüyorum. Sen mutlu ol diye, Gülleri budamaya gidiyorum. Ben sendeyken çok mutsuzdun, Mutlu ol şimdi sevgili, Tarihtende siliniyorum. Müptelası olduğun o yazarlara rest çektim. Kendini bir halt sana allahsızlara karşı, Kaleme bir aşk olarak seni sürdüm sevgilim. Yazarken senin romanını, Sadakatinle ayakta duruşuna hayran kaldıkça, Dedi adam "kimin kadını" Roman bitti, oyun bitti, hayat bitti, Kitap kapakları, perdeler, sen üzerime kapandı. Yalnız öleceğim hayal ettiğim gibi BAKİCAN
Işıklı ihanet şehrinde serveti sunanlar,
Sendeki temiz kalan beni çalmaya geldiler, Sakın sokma yüreğine gusülsüz duygularla, Sevdaya yabancı ellerin kirini, Sakın aşkımıza bulaştırma, Bir elif gibi sevdik birbirimizi, Ve unutma sevgili, Şükürlerimizin duvarını örerken, Eğildik sabrımızla bir vav misali, Onlar aşk gibi anlayamazlar bizi... Nevbaharlar bulaşsa da dudaklarıma, Ben sana gittiğin her yerde beni götür derken, Nefesimdeki hayaline gebe düşlerimi, Yalnızlık kokan kaldırım kenarlarına bıraktım, Yokluğundayken bile bak uzaktan duruşuma, Bak ayak üstü ölümlere rağmen yavaş yavaş soluşuma, Çünkü beni senden koparmaya inatlaşan, İşgale meyilli hücrelerim var vücudumda, Gün geçtikçe büyüyor içimde, Aşkımıza vuslatsızlığı sürmek adına, Her cuma verdiğim zehire bile, Kafa tutarken hücrelerim. En çok sen işlediğin tarafıma hücum ediyorlar, Ona üzülüyorum. Karanlıklarında aydınlığa kuş uçur diye, Lambaların sarı ışıklarına gömüyorum sensizliği, Ve düşleri gibi kireç sıvalı odalarda, Çiçekli pazenin içinde sönerken bir kadının gençliği, Yazmasının altında binlerce ihanet gülümserken, Yasak bir meyvayı dişlemişçesine yargılanırken, Sürülürken gözlerinden bilmeden kabahatimi, Nefesime yokluğunda iki kere misafirdin. Sen yazarken beni heves olarak yüreğindeki parşömenine, Ben seni yüreğimin nehirlerine damıtıp, Oluk oluk döktüm aşkın Kızıldenizi’ne, Sense aldatan ben sanıp, Terkettin, ışıklı şehirlerin koynunda yaşayan, Al yanaklı işaretli yerlerden sevilecek aşklar için Kalbindeki merhametsizliği sürüp şarjörüne aşkın, Ayaküstü öldürüp, gittin. Senin aşk kitabında bir cümle bile olamazken, Sen düşlerini okuduğu yazıların ilahlarını misafir ederken, Senin ilahi aşkın romanını yazmıştım ben, Sana söylediğim kaç aşk cümlesi varsa, Merhametsizliğin düşüp üstüne, Düşlerim gibi kafasını yardı ortasından, Gittiğin yerlere beni götürmeyi unutma, Hangi kaldırımda bulursan düşlerimi, Ayaklar altından al da, kendine sakla, Aldığın her nefeste benim sıcaklığımı gör, Bırak aşk bize yasak olursa olsun, Uzaklar yakın olur, aşkımızla mesafeler olur kör, Sen pervanenin yüreğimde yandığı cehennem ateşini bilemezsin. Ben son demlerimde dudaklarından içiyorum hayatı, Ölümsüzlüğü öpüyorum sensizliğimde alnından. İnsanlar birbirini kullanıyor sevgili, Bir kaç saniye sürüyor sevgi, aşklar külliyen yalan. Uzak dur yalancı aşkların sahte sözlerinden, Çaldırma parmak uçlarımdan tenine dökülen, Gül kokularını yabancı dokunuşlara, Sen uzaklara sürgün edip, yüreğine gömsen de beni, Hayat nağmemle yazılan ve söyleyeni ben. Dudaklarıma çalınan tek şarkımsın sen. Yargılamadan işaretsiz yüreğimden sev beni, Olduğum gibi sevgili, Bugün pazar ve ben senin uğruna, Yaktım adı hasret olan o koskoca şehri, Korkma, o şehirde sen varsın diye dokunmazdım, Nefesimi sararak kurtardım seni. Korkma yanındayım. Yanındayım sevgili. BAKİ EVKARALI |