EYLÜL SESİdışarıda bir eylül bekliyor açıversem pencereyi dolduracak her yeri... sevdiğim... sevemediğim... benim tenim bozkır yanığı diken acısı sol yanımda kanayan yara toprak kokusu böyle susma... hangi şiir böyle susar.. yine yabancı bir şehrin düğün alayları geçiyor üzerimden yine bilmediğim bir şehrin hasreti düşüyor bana seni benden çalıyor dışarıda bir eylül bekliyor susuversem sararacak yaprak düşecek dalından sensizliğin çöreklenmiş içime yutkunsam batar benim yüreğim sevda yorgunu eylül sancısı yağmura yenik yüreğim yangın sonrası... yine uzak bir şehrin umursamaz yanları düşüyor aklıma ve sen gülüyorken ve sen oynuyorken hani mutluydun... dışarıda bir eylül bekliyor düşüversem başlayacak yağmurlar üşüyecek tenim böyle susma hangi devrim türküsü böyle susar.. oysa ki sonbahardı hangi aşk var ki eylül vurgunu olmasın yağmur beklerken sel vurmasın... hüzün, adındır bu zamanlar dışarıda bir eylül bekliyor dönüp duruyor kara bulutları yokluğun susuz bir yazın ardından sabırsız bir yağmura dönüyor inadına büyüyor özlemek kokun düşüyor çaresiz... şimdi bir bozkır türküsüdür sana olan yollar çıkmaz devrilir bir yağmur zamansız hangi kaldırıma sığınsam saçaksız... dışarıda bir eylül bekliyor gitme... gidişin sonudur eylülün... buğday tarlası kızılcık ağacı kenger dikeni ve yalnızlığım bozkır… bir ağustos geçti üstünden şimdi eylül hüznü gidişin… dışarıda bir eylül bekliyor şimdi daha bir erken düşüyor gün batımında güneş şimdi daha bir acıtıyor içimi ağlayan çocuk hangi ağacın gölgesinde dursam sensizlik duruyor hangi türküyü söylesem içim acıyor bu ayrılık içimi yakıyor.. ŞAHBEYİT FATİH ŞAHİN IŞIK . |