Beni ikiye böldün, keskin bir bakışınla Kalbimi bölüp attın, kılıç gibi kaşınla Geldiğini haber ver, artık kalp atışınla Seviyorum diyorum ama anlamıyorsun
Susma artık, susturma dilini, gözlerini Bir şarkı dinler gibi dinlerim sözlerini Ruhumun tam içine attın aşk közlerini Eriyorum diyorum ama anlamıyorsun
Ellerine dokunsam, yüzünü hafif öpsem Bir çiğ misali düşse gül dudağına busem Tesiriyle dolaşsam adeta sersem sersem Aşık oldum diyorum ama inanmıyorsun
Dudaklarını büzüp uzat öpeyim uçtan Ebedi küle dönsem, âhirette bu suçtan Yine de mutlu olur âşığın her sonuçtan Yanıyorum diyorum ama inanmıyorsun
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AMA İNANMIYORSUN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AMA İNANMIYORSUN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
çok severim kılıç imgesini... en başta keskindir ve demirdir... şair kaşı kılıç ile teşbih etmiş... kılıç belli bir eritme işleminden sonra kor ateşlere daldırılıp çıkarılır... Son halinde su ile vuslatı yaşar... Şeklini almıştır artık... onca ateş ve onca kavrulmadan sonra ateşine bir su bulur.. Aslına kavuşur... Şair gönlü de bu ateşten kaçmış suyunu bulmuş sevgilide... onun bir bakışı ve bakışlarını süsleyen kaşı, kılıç olmuş...Olmuş ki serinletmiş yüreğini...
''Ruhumun tam içine attın aşk közlerini Eriyorum diyorum ama anlamıyorsun''
Sanki kılıçtan sonra birleşiyor bu satırlar zihnimde... aşk bir közdürr... yanarr dururr... bilir ki bu közlerdir ona yaşamı tattıran... benliğini kavuran... eğer yanıyorsa yüreği bilir ki ruhu ve bedeni henüz bir aradadır...bedeni o kadar alışmıştır ki bu aşk ateşine, artık ruhu da yanmaya başlamıştır... ayrılık vakti geldi demekte... ve eriyor aşık... bir kılıç, kızgın bir demir gibi eriyor... peki ne durdurur bu eriyişi? - (sevgili...) ve ''ey sevgili artık gell gel ki gönlümdeki ateşe su serp... gelişin, gülüşün, sesin, tenin... bana bir damla olsa da yeterr .... yeter ki erimesin bendeki sennn...tendeki caann'' diyor sanki...
öyle cüretkar hislerdir ki sevgiliye duyulan... fakat aşık küçücük bir buseye razıdır sevgili dudağında... ve sevgili öyle büyüleyicidir ki... dudakları adeta bir kan, adeta bir şarap tadındadır... aşık sevgilinin dudaklarına öyle susamıştır ki bir yudumda acemiliğine sarhoş olmuştur... çarpmıştır şaraptan bozma dudaklar... ve der ki ''eyy sevgili ben dudaklarından içerken aşk şarabını senden sarhoş oldumm ne yana dönsem, nereye baksam hiç bir nesne yerinde değill ben bende değill...'' der sanki şair
değerli kaleminizi ve hislerinizi kutluyorum hocam kalb-i selam ile kaleminiz varolsun emii:)
yorumumu taçlandırmışsınız:) yanaklarım pembe pembe oldu :) ben de teşekkür ederim... şiirinizin hissettirdikleriydi sadece ben bir şey yapmadım saygılar selamlar...
''Kalbimi bölüp attın, kılıç gibi kaşınla''
çok severim kılıç imgesini...
en başta keskindir ve demirdir...
şair kaşı kılıç ile teşbih etmiş...
kılıç belli bir eritme işleminden sonra kor ateşlere daldırılıp çıkarılır... Son halinde su ile vuslatı yaşar... Şeklini almıştır artık...
onca ateş ve onca kavrulmadan sonra ateşine bir su bulur.. Aslına kavuşur...
Şair gönlü de bu ateşten kaçmış suyunu bulmuş sevgilide... onun bir bakışı ve bakışlarını süsleyen kaşı, kılıç olmuş...Olmuş ki serinletmiş yüreğini...
''Ruhumun tam içine attın aşk közlerini
Eriyorum diyorum ama anlamıyorsun''
Sanki kılıçtan sonra birleşiyor bu satırlar zihnimde...
aşk bir közdürr... yanarr dururr... bilir ki bu közlerdir ona yaşamı tattıran... benliğini kavuran... eğer yanıyorsa yüreği bilir ki ruhu ve bedeni henüz bir aradadır...bedeni o kadar alışmıştır ki bu aşk ateşine, artık ruhu da yanmaya başlamıştır... ayrılık vakti geldi demekte...
ve eriyor aşık... bir kılıç, kızgın bir demir gibi eriyor... peki ne durdurur bu eriyişi? - (sevgili...)
ve ''ey sevgili artık gell gel ki gönlümdeki ateşe su serp... gelişin, gülüşün, sesin, tenin...
bana bir damla olsa da yeterr .... yeter ki erimesin bendeki sennn...tendeki caann'' diyor sanki...
''Bir çiğ misali düşse gül dudağına busem
Tesiriyle dolaşsam adeta sersem sersem''
öyle cüretkar hislerdir ki sevgiliye duyulan... fakat aşık küçücük bir buseye razıdır sevgili dudağında...
ve sevgili öyle büyüleyicidir ki... dudakları adeta bir kan, adeta bir şarap tadındadır... aşık sevgilinin dudaklarına öyle susamıştır ki bir yudumda acemiliğine sarhoş olmuştur... çarpmıştır şaraptan bozma dudaklar...
ve der ki ''eyy sevgili ben dudaklarından içerken aşk şarabını senden sarhoş oldumm ne yana dönsem, nereye baksam hiç bir nesne yerinde değill ben bende değill...'' der sanki şair
değerli kaleminizi ve hislerinizi kutluyorum hocam
kalb-i selam ile
kaleminiz varolsun emii:)