gitmekır kahvesinde bir akşam mandalina kokusu, serilmiş toprağa susuyoruz eski bir zaman huysuz ve kuru çıkmazda kar içen kadınlar öptük vaktiyle, ısındıkça ısındık atasının dilinden kaçan kuşlara rağmen geçiş yerine dizildik öfkenin bir oba şimdi nereme sürsem güzelliğini gül zamanı göğsüne gül diken kadın merhem diye suçludur elim hikayeden bile olsa kırmadık zincirleri inancımın ölüm döşeği. ey! saçıldım gittim boncuk tanesi büyümemiş sabaha uyut beni |
ne güzel
gül gibi güzel
gül gibi asil
çok çok beğendim....