hastalık
gökyüzünde tek bir taşın görünmediği limanlarda
martı sesleri hayal ediyorum kıyılara çekilmiş sandalların sahipsiz kaldığı saatlerde üzerimde haki bir ceket, iliğimi kemiren bu mudur? kimsenin farketmediği yuvasında bir karıncaya imrendiğimse doğrudur. hiç bir şey değişmiyor nasıl olsa elinde mikrofon sen şarkılar söyle kahkahalarla güldüğümüz o sıcak gecelerde ılık bir çay gibi, okşa yüzümü bir doktoru iyileştiren hasta misali gözler hiiiiiç açılmasın. yatakta ve sessiz gelenlerin ne getirdiğini düşünmüyorum artık. odam ağıt yakılmayan bir cenaze evinin ortasıdır. bu saatten sonra bana hasta ve umutsuz bir doktor lazım. bilmem anlatabiliyor muyum? 19.02.2013 |