Destanın DestanıÇökmüştü ufuklara, kara kara bulutlar, Hasta adam dediler, almadılar kaile. Yangınların külünden, filiz verdi umutlar, Vatanımın bağrında, göründü nurdan hale, Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ Anzak ile İngiliz, bilse idi gelmezdi. Mehmet’im birçoğunun, adlarını bilmezdi, Vatan aşkı olmasa, binlerce can ölmezdi, Eşlik etti bir yıldız, al kandaki hilale, Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ Ne Seyyid’dir sadece, ne Kınalı Ali’dir, Türk olanın gözünde, vatan candan âlidir. Bu savaş; imanların süngüleşmiş halidir, Hiç namahrem değer mi, bize ait helale? Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ Mantık alamaz bunu, koskocaman bir ordu, Nasıl oldu da böyle, Çanakkale’de durdu? Haykırdı Mehmetçiğim; “Burası Türk’ün yurdu! ” Tarih bile şaşırdı, gördüğü bu ahvale, Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ İster eskiden olsun, ister ise çok yakın, Var mı daha büyüğü? Hele şöyle bir bakın! Ey Türk oğlu! Atanı, asla unutma sakın! Bakmıyor musun hâlâ, bulunduğun şu hale? Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ Bir daha gelmez deme, hep sendedir nazarı. Çanakkale dediğin, adeta can pazarı. Cennetten bir köşedir, şehitlerin mezarı, Dedenin kokusudur, mezarındaki lale, Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ İlim ile irfanda, tam etmezsen rüsuhu, Senden davacı olur, atalarının ruhu. Ancak böyle kovulur, ucubeler güruhu, Yoksa sen de girersin, düşman gibi vebale, Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ Dedelerin de sen de şehit oğlu şehittir, Ezelden ebede dek, bu toprağa aittir. Hiç aklından çıkarma, buna Allah şahittir, Okunan tüm ezanlar, elbet gider Bilal’e, Kanla yazıldı destan, ’Geçilmez Çanakkale! ’ şair: Mustafa Erkenekli |