Sukutun girdabına mahkûm…Sen özleyemem pek diyordun Kâbusların eşiğinde sabahlarken Her halimde değişikliği yaşarken Hislerime müdahale edemiyordun Bazen unuttuğunu dahi düşündüm Martıları seyrederken gece yazarken Sukutun girdabına mahkûm hayallerim Gecenin karanlık göğsünden besleniyordu Dağlara yaslanırken seyrettiğim bulutlar Seni anlatıyordu, hayalinle yaşatıyordu Hoyrat ellerin pençesinde makûs melalim Gönül mevsimlerim senin sevdanı arıyordu Kör kuyuların da kuruyan umut bekleyişleri İklimleri değiştiren hercümerç hayallerim Toprağın şefkatini ararken yağan yağmurlar Senden şarkılar mırıldanıyordu nağmelerinde |