SÜLÜMAN
SÜLÜMAN
Kader misin, talih misin, sen bize? Başımıza nerden geldin Sülüman? Dededen mi, ebeden mi mirassın? Bizi kimden, nasıl bildin Sülüman? Sofulanıp Müslümanlık taslarsın, Nutuklara Kur’an ile başlarsın, Feryat figan eder, suçlar işlersin, Her suça bir kılıf, buldun Sülüman. Bilmez misin sen çok ile azı? Üç bine çıkardın, bir topal kazı, Açtın yaraları, dinmiyor sızı, Cepleri kırk yerden, deldin Sülüman. Binler milyonlar da, az geldi sana, Dost musun düşman mı bilmem ki bana, Dilenci olduk biz, cümle cihana İtibar koymadın, sildin Sülüman. Herkes yorgun iken, sen şaha kalktın, Gelip gidip halka, bir kazık attın, Sokaklar aşındı, ocaklar yıktın, Gençliği sokağa, saldın Sülüman. Kapandı millete, devlet kapısı, Çatlıyor devletin temel yapısı, Kalmadı ey gafil işin şakası, Milleti kamplara böldün Sülüman. İncilerin çoktur, saymakla bitmez, Dün dündür, bugün dünlere gitmez, Ben verdim demeye, dağlarda yetmez, Va mı ki izahı, verdin Sülüman? Kovuldun sürüldün, yine de geldin, Bu kadar yasağı, nasıl da deldin, Salim de biliyor, sen işi bildin, Bu formülü kimden aldın Sülüman? Haziran 1998 |
Canlı şiirinizi ve düşündüren yüreği kutluyorum, çok güzel…
Güzel şiiri taktirlerimle kutlarım…
……………………… Saygı ve Selamlar…