MEDİNEYE GİDEN GELİN
MEDİNE’YE GİDEN GELİN
Yorulma, seherde ağır ağır giden kervan Korusun melekler de,sakın ki yolda kalman. Ağır git ki ,kırılmasın, o kutsal emanet Götür de onu asıl sahibine teslim et. Ey bad-ı saba,sakın sert esme ki incinmesin Hassasdır onun yüreği, bize ğücenmesin... Varken sende bu iman. bu edeb, bu huşu. Ne mutlu sana resule oluyorsun komşu Rabbımın imtihanına yıllarca sabrettin Dök ki gözyaşların, bu mükafatı hakettin. Ey uçan bulutlar,kol kanat olunuz ona Gözü yaşlı bir baba,buna nasıl dayana... Sağdan soldan melekler gelip dualar etsin "Medine’ye giden kervan bu",diye belirtsin. Ey tatlı esen rüzgar,ol da ona haberci Demesinler,"bu gelen kervan da acep neci? ..................... İki damla gözyaşımı, bohçanın içine Koy da götür, o, Medine’nin gül incisine. De ki "ey resul,sana gelen bir emanettir" Yalvar, yakar,lütfen bunu, O’na kabul ettir. Günahkar bir ümmetinin nedamet yaşları Fedadır sana,olsaydı binlerce başları. De ki "ne olur resul, tut da onun elinden Düşmeye sakın,ismin, onun günahkar dilinden. Senin aşkınla yanan perişan bir kalbi var Dolaşır, gönlü durmaz bir mekanda, bi-karar. Ne olur, çağır onu da bir gün yanına Kurtulsun dertten,minnet bilsin bunu canına" Kutlu gelin,Medine’nin gelini ne mutlu Olsun ki bahtın açık,yüreğin de umutlu. Unutma bizi,yad et o resulün katında Kim olmakistemezdi, şimdi senin tahtında. |