SaftirikDönüşsüz yollara sapma yolsuz kalırsın düşerken sana dal olan az olur kanatlan da yürrü anca gidersin! kanca gidersin kanca gidersin kansız.. sokağın en serseri faresinin peşine takılıp lağım boylarını arşınlarken kendi kendine kedice söyleniyordu karakedi insanlaşan kedilerden geldi ne geldiyse kel kafama kamburuma tamburuma benim iki lokma çiğere bir çift böbreğe iki karagöze bir yayla gerdana kanıp, yaslanıp kızgın damların orospusundan cayacağımı sandılar aldandılar.. boynum teslim olmadı yağlı söze renkli kurdelaya tasmalanmadım tasmalanma tasmalan tasmanya kaplanını bile sollayıp tas içinde sundum yüreğimi açlıkla sınadılar dilimi imanımı damsızlıkla sınadılar derimi tumanımı damızlık koç sandılar yokladılar altı okka evirdiler çevirdiler eğirdiler hırkalaştım.. soğukla karla kışla doluyla sağanakla sırılsıklam tiner tiner uçtum izmarit izmarit küllerim savruldu pes etmedim pes vazgeç dediler şu deli sevdadan isyana davet çıkarmalardan kocca sokak sana emanet balıkçı yunus kasap zahir ye iç yan gel yat dalaşma bekçi bekirin uyuz köpeğine düşürme damın kiremitlerini tırmanma perdesiz pencerelere tırmalama balkon kedilerini dişleme enselerini ayartma ayart ayar ayarı bozuk saat gibi martlı martsız miyavlama dediler insanlaşmış kediler... insanlaştırmağa çalıştılar beni dedi karakedi yalayarak farenin kirli ensesini korkudan irileşen kurbağa gözlerini dikti yüzüne sokağın en serseri faresi yakışmaz dedi sana insanlaşmak beton kutulara sıkışıp kalmak yalayıp yutmazsan beni anlatacaklarım belki işine yarar herşeyde arama ama bende ara denge ve karar kuyruğumun geçtiği delikten sızarım her eve baklava börek peynir çökelek kokusunu alırım bin arşın öteden aşırır koşarım sana elim kolum bereket tek dileğim bekçi bekirin uyuz av köpeğine avlatma beni vede yeğenimi karakedinin gözleri yaşardı ve ilk kez kedi fare andlaşmasının mührünü duvara tırnakla kazıdı sokakta neşe ayyuka öykümüz kerevete tırmadı mahallenin kocca erkleri ve de köpekler camiasının liderlerini derin bir düşünce aldı savurdu kaşıntısı artan her ite altın tasta kedi kanı sunuldu camia ceme durdu cem camiye ne dua kar etti ne üfürük kuduz illeti vebayı solladı cami duvarını işeyen her köpeğe uyuz aşısı vuruldu olmadı köpeklerin saltanatı sallandı ülkenin dirliği vede birliği dallandı budaklandı kapıkulu itleri beş yıldızlı zabitleri tahtakurusu ve bitleri kenelerle anlaşıp karşı saldırıya geçtiler isyana katılanları harladılar alev alev parladılar pare pare fareleri kobaylayıp kedileri alaylayıp bastilleştirdiler kale duvarlarını yüceltip kedi tırnaklarını köreltip tek tipleştirdiler tektip tek tip teke tek ekrana serdiler allayıp pullayıp dallayıp ekranlaştırdılar uyuz kuduza kuduz kunduza dönüştü tek tip illet tek tip millete tek tip devlet tek elden üretilip anasonla türetilip sunuldu sofralara şerefe şeref şer afiyet olsun rakısız mezesiz sofrasız safranız saf kanınız saftirik! Volkan Kemal |
Uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa ne yapsanız nafile, uyandıramazsınız.
Indira Gandhi