......GÖNÜLLÜ KURBAN......
GÖNÜLLÜ KURBAN
Ey yâr! Düşürdün beni,gurbette dilden dile, Talan ettin bağımı,ezdin geçtin bir anda. Reva mı bu ettiğin.... Türlü ah u zâr ile; Kervanım göçtü gitti,gönlüm kaldı virânda. Bağlanmış al kuşağın,tel duvaklı gelinsin, Evvel benim yârimdin,demek şimdi elinsin Dağılsın gönül mülkü,gözüme perde insin, Gayrı bir yudum nefes,haram bana cihanda. Hep mi beni bulur yâr ,bu ayrılık mevsimi? Severken kursağımda bıraktı hevesimi.. Ben bu sevdadan yana ,aldım artık dersimi; Altı bağlar gazeli,üstü gülmüş pinhanda. O simsiyah gözlerin, tül tül düşer yâdıma, Bu can sende erirken, kim gelir imdâdıma, Dağlarda kuşlar bile,şahittir feryâdıma, Sevince can verirmiş,meğer;insan insanda. Bilmem ki şu İbrahim, akıllı mı deli mi? Başında esen rüzgar,kara sevda yeli mi? İnci gibi yaş dizer,yoksa hicran seli mi? Diner mi aşk sancısı,bu gönüllü kurbanda.... İbrahim vedat ÇARPAR |