KABADAYITesbihin imamesi, gider kendinden önce Adı kabadayı ya, siyah yakışır gence Ayakabı havalı, burunları çok ince Bazen kulaklar düşer, yüreğinden sevince Alnında yarası var, belli bıçak yarası Bakışları kuşkulu, sanki zifir karası... Gömleği dik yakalı, şapkası fiyakalı Dudağına yapışmış, ağzındaki sigara Ceketi omuzunda, pantolonu cakalı Biraz önce kapışmış, kanı yapmış gargara Cebinde parası var, ama kumar parası Bakışları kuşkulu, sanki zifir karası... Yüreği deli dolu, cüsseli mi, cüsseli Sanki zannedersiniz, tüm dünyaya hisseli Biraz kafa buldu mu, başlatır duygu seli Bir hayat kadınından, yanağından buseli Yine de havası var, iki dudak arası Bakışları kuşkulu, sanki zifir karası... Namı yürüsün diye, uçağa kafa atar Otobüse ters biner, duraksız yerde iner Bazen lüks bir otelde, bazen sokak da yatar Ütülü pantolonu, kışın çamura batar Bir de hastalığı var, tutuverir sarası Bakışları kuşkulu, sanki zifir karası... Mehmet Fikret ÜNALAN |