Hoşça Kal!..
Ben değilim bu!
Hayır olamam! İki yüzlü olmak yakışmıyor bana! İçimdeki neyse dışımdaki o olmalı Ama olmuyor Saklıyor gülümseyen yüzüm Ağlayan diğer yüzümü Mantıklı görünmeye çalışıyorum Ama kafam çok karışık Korkuyorum. Hem de çok… Kendimi en güçlü hissettiğim anda En zayıf yerimden vurulmaktan… Ve oldu işte korktuğum Bir kurşun değil bu bağrıma saplanan Bir hançer değil Sadece umursamazlık görüyorum, Karşılığında bütün çabalarımın. Umursamazlık!!! Kimseye muhtaç değilim diye haykırmak istiyorum Umursanmaya da ihtiyacım yok! Umursandığım kadar umursarım olur biter!!! Ama sözde kalıyor yine Bu bile ne kadar umursadığımı gösteriyor aslında Yaralandığım yerden yaralarım diyorum Ama kıyamıyorum! Yapamıyorum… İki yüzümü de alıp gitmek istiyorum Hiçbir iz bırakmadan geride Ama yüreğime bırakılan derin izleri silemedikten sonra… Ne çare! İki yüzümle, İki yüzlülüğümle devam ediyorum yaşamaya Her şeyi iki kere yaşıyorum bu yüzden Bir ağlıyorum bir gülüyorum her şeye Sanırım bir tek aşkta iki yüzüm yok Tek yüzüm bile yok şimdi En kötüsü de yüzsüzlük olsa gerek değil mi? Senin yüzün var mı bilemem ama Benim yüzüm yok artık yüzüne bakmaya sevdiğim Çünkü aşk tek yüzünü de kaybetti ben de Hoşça kal! |
Hoşçakal demenin en ağır bilançosu çıkarılmış. Ama en özverili biçimde. En ağır ayrılık kırbaçını şair,hep kendine vurarak kanatmış vedadan yana. İkiyüzlülük,yürek ve kalp arasında iletişimin ne kadar bencilleştiğinin işareti olsa gerek.
sevgimle,
cemoz-
cemoz tarafından 12/3/2007 8:39:35 PM zamanında düzenlenmiştir.