çürüyen kartal adam
gurbet hasretim
yaşlanmış dengi tırs kaynağım deli dolu yıllarım yoksun sende çelik suçu duvarına şiirin ensesinden öperken sek/man kedilerin yuvarlanan mışıltısında uyur aşk yazın sıcağına terlik giydirir büyücü bozuntuları ses vermeyen kafes gelinliklerine üşütür büyük bedenleri büyütülmüş heveslerin anlık giysileri arasında atmış döviz kuru üstünde halisünasyon ’band’ kaçar dükkan kapalı istekler üşütürken dest deminde akıllı karıncalar çalışır tan yerlerinden mevsimi sonbahar iken efsün farlarında duman yazıyorum tebeşirim beyaz bir kartal çürütüyorum yalnızlıklarda yazım yazarımın içinde bade tohumu atılan tuşun turşusu tabakasını tutuşturmuş tütünümün türküsü yuvarlak bir boşluk arkası altın alayı bu yüzden defterin deminde yetimler kutsaldı har/içler piç etti harflerimi... yunus tapancı.. |