Sabah Karşı
Deniz yakamozları içiyordu kana kana
Korkudan benzi solmuştu yıldızların Vakit sabaha uzanıyorken Kıyılar dövünüyordu buz gibi tokatlarla Ve dudaklarda bir içimlik sigara Başı bir dumanlı bir adam Volta atıyor sahil boyunda Tutunmaya çalıştığı hayatın son kıyısında ‘Dert anlatmak için çırpınmayacağım artık’ diyor ‘Sabahlara kadar uykusuz da kalmayacağım’ ‘Sigarayı da bırakacağım haberin olsun’ ‘Bir daha ağzıma tek yudum koymayacağım’ ‘Zaten oraya buraya sıkıştırılmış teselliler de kalmadı’ ‘Ha dediğin zaman bulunacak bahaneler de’ ‘Lüzumlu lüzumsuz harcanmış nefesler’ ‘Lüzumlu lüzumsuz harcanmış kelimeler’ ‘Hâlbuki şimdi ne kadar gerekliler!’ |