Buselik Şiir
Çay hangi zamanlardan güne süzülen güneş.
Berrak bir bakış olur ışıtır içimizi. İnce belli içinde eşsiz cerenlere eş. Dudağımızda kalır yıllar geçse de izi. Bir hatıra kervanı kalkar gümüş iklime. Nazeninler yurdunu buğusuyla betimler. Hayallerde anılar kimi dem lime lime. Gül misale dairdir çay katresinde imler. Buselik makamına girizgâh olur zaman. Cama nakış olan dem öpüşür ahenk ile. Buğusuyla ıtrıyla süslenir onun her an. Edasında bin bir hâl gelir her daim dile. Gökkuşağı efsane okur suyun rengine. Billur bakışlarıyla bir ahu onda nazar. “Nedim feda edeli Acem’i bir sengine.” İstanbul’a gazeli demlik semaver yazar. Hangi göğün güneşi hangi bağın gülü o. Elif parmaklar derer hüsnünden zarafeti. Efsaneler dağının emsalsiz sümbülü o. Tavrıyla çağrıştırır betimlenmez afeti. Ankara, 28.01.2013 İ.K |