martı çığlığı..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın iki yürek öteden duyulur..çığlığından kaçan sevdanın düş/süz uykusu..kolu komşuya maskara olurda uyanmaz o geceden sonra..yıkılası duvarlarının önünde sokaklar alaca karanlık bir koşu mesafede ve yalnız..ürkek dilinden sıyrılmaz kelimelerinin yalınlığı..tenine batan her harf beklentisiz gecelerinin sancısı ve akar gider paslı bir mazgalın deliklerinden geçmişinin böğrüne ki getirisi sisli bir tan olur..kaybettikleri allı pullu al yazmalı..
(...) Seni düşünüyorum.. saçlarında/sağanağa tutulmuş iklim misali ki günden güne erirken ve azalırken yüreğim acılarım kadar sancılarım kadar sığındığım sen kadar siperler ve sığınaklar kazıyorum yüreğime dilimdeki tüm kelimeleri gömerken utanmak/sızın uslanmak/sızın bedenime dar gelen ruhumu vuruyorum taşlara sensiz döşeklerde bir sigara içimi uyanıyorum ki anlaşıldı bu gecede uyku yok bana dilimin ucunda hep aynı nota hep aynı şarkı ’’ince sızım’’ odamın sessizliğinde sızıp hücrelerime kadar ilerliyor uzun zamandır bir martı çığlığı ilişmedi kulaklarıma yanaşmadı kalabalıkların içersinde yalnızlık dürtüsü uzun zamandır zamanı böldüm ikiye her şeyimi böl/düm zeytini bile ki “doydum rağmen doydum” cılız akan ırmaklar kadar yağmurlarına görmeden duymadan dokunmadan... (...) |