sitem..yüreğimde kuraklık/vaha ve susuz kaldı deltalar ki dağıttı saçlarını dağıldı kelimeleri kara yelin siyah yelesiyle/yüzüne yerin... ordasın kabul içimde.. dengem bozuluyor ağır geliyor bir yanım diğer yarımıma izliyorum devrilişimi acı bir gürültü ile tümsek aynadan yansıyan pencerenin ışığı ile ve bilki sevgili; dokunurken kirpiğine ucundaki parmak benim ellerin/ellerim saç/tutam ve kokun hepsi ama hepsi benim lakin yok böylede başlayamaz var etmek kendini hece hece kelimelerde ki kendime ölümün herhangi bir biçimin seçip, yuvarlamalıyım devrilmiş cümleleri dilimde (yüzlerce kez sana yazdığım harflerle yüzleştim anlaşmak adına kendimizle) ve sevgili, keşfettiğimiz hayalet şehirler rüzgar bulut ve damla ve savrulan ve dağılan/saçların gibi her şey antik sevda yıkıntıları üstüne kurulan mahcup uyanılan sabahların ilk busesi gibi ki omuzlarımdaki o iz/apolet/mühür ağrısı şimdi sus bana/es bana bir nota aralığında ve ısıt beni ayazınla ve yak derinlerimdeki yangın bir bedeni ateş topuna çeviriyor yüreğime çarpıyor kelebekler intihar tadında ya da gece lambasına düşüyor ölü bedenleri tren yolları otobüs camları kara bir gökyüzü/grilik dağlarımın sis tutmuş tepelerinden yamaçlarımı kaplıyor ve bu halet günlerimin içinde/kalbim işte... ağır geliyor/devriliyor bedenim alkışsız seyircilerin önüne dizlerimi ve gözlerimi çekiyorum karnıma kadar nabzımı nabzına dayayıp, alt dudağında açılmış sesi kapatıyorum duruyor zaman ki terk ettin beni ve çekip gittin bilmediğim yerlere çekip gittin ve gelmedin yüreğim gelmedin... üzerime çöktü krallığım darma dağınık balkon çokça boş bardaklar ve izmaritler içlerine sığınmış nefesler tutuşan odunlar yanan kömürler yarı açık pencerelerden hava alan ev merdiven altı yalnızlık ve üstü oyalanmak şüpheli bakışlarla takip etmek sokak aralığından gölgeleri/his kemirilen tırnak susan/uyuyan ve susayan bir yüz şiddet yüreğim... ruhumun peşindeki bedevi yüreğimin içindeki ilahi kutsal saydığım her şey ve sen... anlamıyordun sadece anlayamıyordun.. olmakta olanı ilk defa.. (...) |