MÜBAREK SURETİ VE SİRETİ HİLYE-İ ŞERİFE
Mübârek Sûreti ve Sîreti-
H İ L Y E – İ Ş E R İ F E Secde nûriyla müzeyyen nesebi, Ucu kıvrımdı hilâl kaşlarının O’nu bambaşka yaratmış Rabbi… İki kaş ortası tüy yoktu, bakı; Orta boyluydu Nebi normâlde, Akı billûr gözünün rengi kara, En uzun O’ydu fakat hemhâlde. Var biraz kırmızılık, aşka çıra. Bir lâtif bünye, ne dolgun, ne zayıf,Burnu, mevzûn; ucu az eğri duru İncelik kaynağı, heybetli vasıf! İçi dar, ortası yüksekçe, vakûr.. Refrefin tâcı ayak, kuvve kası, Ne büyüktür ne küçük ağzı O’nun, Misk, o dolgun elinin gen ayası. Tane taneydi güzel lâfzı O’nun. Başı, pek tatlı büyükçeydi O’nun, Bembeyâz dişleri, nûr şavkı, akik, Kâh kesikir saçı, kâh azcık uzun. Önü seyrekçe ve tertibi râkik. Ne kıvırcıktı ne düz, hoş kokulu, Bir şifâ tükrüğü, hattâ ey pir, O siyâh renk ile kumrâl dokulu. Yâranın üstüne şebnem gibidir. Ağaran telleri nûr nûr kınalı, Rengi pembemsi beyâz nûrlu sütûn, Bir tutamlıktı siyâh gür sakalı! Mûtedil ölçüdedir O’nda boyun. Ne zayıf çehre, ne dolgun simâ, İridir O’nda kemikler ve pazu, Bir de gül kırmızı katmış imâ; Yassı yağrınlı, geniştir omzu! Nûr-i imân ile dağlardı özü; Denk açık tam iki omzun arası, Ak ve berrâktı, değirmiydi yüzü. Orda nûr mührü, Nebi tuğrâsı. Alnı, nûr buğdayı renginde ışık, Karnı düz, göğsü geniş, sadrı lâtif, Hem geniş, hem iki mânâda açık! Nûrlu kıl çizgisi var, hatt-ı elif. Has ve hassas kulağın hâli hüner, Nûru Enver, teri kevserdir O’nun, Simsiyâh, ince, uzun kirpikler. Kendi, tek kendine benzerdir O’nun. Oku Seyrî, salevât pâyesini, Görerek seyredelim hilyesini! Seyrî (M.Ali EŞMELİ) |