ŞEMDİLLİ NİN SUSKUN DALLARI
Biz Şemdilli’yiz
Anlaman için gözlerime bakman o soğuk geceleri ayağı eski lastik ayakkabılı çocukları burada doğup burada gömülmeyi bu kaderi sahiplenmeyi öğrenmelisin önce. Yolumuz da Yüksekova, yamacımız da Uludağ İran , Irak sınırında en ağlatan yanımız ise Bir tarafta devlet , bir tarafta terör ortasında kalıp gitmişiz tam aralarında. Her türlü insan gelip geçiyor Yol kapanıyor, kar zor kalkıyor Nasırlı ellerimiz çamurlu ayaklarımız terör korkusunun yansıdığı korkulu gözlerimiz Namlu ucunda, mayınlı yollarda solarız. Gül eksem kurşun öter alnımızda Bir hüzün türküsü hep yanar sobamız da Kurumuş dalları mız son baharı yaşarken güllerimiz, boynu bükük evlatlarımızın ellerine, yüreğine batan dikenler bur’da. zamanın durduğu her dakika sokağımızda öten Kurşun sesinin bülbüle döndüğü Azrail’in kapanı kurduğu dağlarımız rulet masasında ki gibi şansa Kim düşerse o gider yazılmaz hesaba, Soğuk vurgunu çatlak yapraklarım Şemdinli bağlarında garip bir dalım Bu hallere bende ağlarım Ama tükenmez bağlarımda umutlarım. Söyle gardaş biz nereye gidelim, Söyle gardaş biz ne edelim burda doğduk burda mı ölelim Yarım yamalak korkularla,büyüyelim Her halim soranlara iyiyim derim, Ben sadece Allah’a emanetim, |