12
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
932
Okunma

Tırnaklarımın kanayacağını
Düşeceğimi bilmeden
Nihayet bilinmeyen aşkının duvarına tırmandım
Oysa bu gittiğim Yolun nereye gittiğini
Duvarın ardında beni nelerin beklediğini
Bilmeden..!!
Dayanmıştım sevdanın bastonuna
Aşağı bakmadan tırmanıyordum
Çünkü yüksekten korkuyordum
Hemde anlatamayacağım kadar
Korkularıma sarıla sarıla
Karıncanın gittiği kadar ilerleyebiliyordum
Tırmandıkça iki ışık beliriverdi semasında
En tepeye varınca
Işığın iki yıldız olduğunu gördüm
Işıl ışıl parlıyor,gözlerimi kamaştırıyordu
Birine senin adını koydum,diğerine benim
Artık ne zaman yolumu arasam onlara bakıyor
Gideceğim yere kadar kendime rehber ediyordum
Artık korkularımı unutmuş yürüyordum
Dağlar aşıp uçurumlar üstünden atlayarak
Yürüyordum,gök gürlüyor
Yollarıma yıldırımlar düşüyor
Koşuyordum tufanlar kopuyordu
Bir sesin yankılarını işitiyordum
’’Düştün gözlerimin kara sevdasına’’
Kavuşmamız yasak ,hadi dön geri
Daha fazla ilişmesin gözlerin gözlerime
Yaklaşmasın tenlerimiz birbirine
Görmüyor musun kara bulutları
Görmüyor musun kopan tufanları
Düşen yıldırımları,ağlayan gökyüzünü
Görmüyor musun
Ne olur dön geri
ölmek için henüz erken
Yaşamak için geç olmadan dön geri
Sev,seveceksen olsun
olsun uzaktan
Yaşamamı istiyorsan dön geri sevdiceğim
Dön geri...
Mehmet AKÜZÜM
5.0
100% (10)