Onlar zırhlarını kuşandılar, kılıçlarını bilerler ölüme.

Siz yaşamı anlatın, ölümden öte köy yok.

Onlar, ihaneti övüyor, siz sevgiyi anlatın.

Onlar, maskelerle dolaşırlar, siz tüm yüreğinizi açın
.
Onlar, hayata rakamlardan, sayılardan bakarlar, sizin bir hayaliniz olsun.

Onlar, yavaş yürür, haince pusular kurarlar, siz mertçe dövüşün.

Onlar, tüm değerleri yok sayıyor, siz güzel olan tüm şeylere sahip çıkın.

Onlar, yaşamın hiçliğinde efendi olduklarını sanıyorlar, siz asıl kimin efendi olduğunu gösterin.
Onlar, her şeyi satılık sanıyor, siz onur’un dünyanın tüm hazinelerden daha değerli olduğunu öğretin.
Onlar, ağlamayı küçümser, gülmeyi bilmezler, siz insan olduğumuzu hatırlatın.

Onlar, yarınlara kanlı sayfalar bırakır, siz barışın çığlığını yükseltin, sayfalara barışın şiirini yazın.
Onlar, kendi bencilliklerinin esiri, siz özgürlüğün tutkusunu taşıyın içinizde.

Onlar, kendi etraflarında dönüp dururlar, siz gidin, gidebildiğiniz kadar, nefes aldığınız her yer eviniz.
Onlar, yalanlarla yaşar, yalan onların gerçeği, siz doğruları söyleyin, yalanda olsa.

Onlar, acıyı bilmez, acıları paylaşmazlar, siz acıyı da, sevinci de paylaşın.

Onlar, ellerinde ateş, yakmak istiyorlar hayatlarımızı, siz aynı gemide olduğumuzu hatırlatın.