YAZIYORUM ADINI TUVAL OLMUŞ CAMLARA
Ne zaman gün batıp ta akşamın karanlığı,
Yavaşçacık çöreklense bu şehrin üstüne, Duyulur caddelerden telaşlı korna sesleri, Bıçak gibi aniden kesilir oynayan çocuklar, Bir midye sessizliğinde bu kör sokaklar, İçin için bir yanan saman yığını gibi, Yüreğime bağdaş kurar yine yalnızlıklar, Hasret ateşiyle kavrulan dudaklarım, Tesbih taneleri gibi sıralanır keşkelerim, Soluk alıp yutkunmak isterim ama nafile, Bir bir boğazımda düğümlenir hıçkırıklar, Sanki ruhum iki mengene arasına sıkışmış, Zemheri ayazında buzlu saçakların, Bulutların arkasından çıkacak güneşi, Beklemesi gibi çözülmeyi bekler, Ah bu sokaklar beni çok iyi tanır, Bende bu sokakları iyi tanırım. Uyuyamadım gecenin leylim vakti, Penceremden bakıyorum sessiz sokaklara, Seni düşünüyorum yine geç saatlerde, Şövalesine kurulmuş bir ressam gibi, İyi bir fırça olmuş işaret parmağım, Özenle bir kalp çiziyorum buğulanan, Yazıyorum adını tuval olmuş camlara. |