Ustam 2Şiirin hikayesini görmek için tıklayın U s t a M
Usta be Senin bu çırağın varya Adam olmaz Yayından fırlayan ok misali Fırlıyor sokaklara Hani Gözlerime baksan donarım Kımıl’dayamam Hani sorsan menzilin neresi diye Susar kalırım karşında Çünkü menzilim yok Varacağım durak yok Vuracağım adam desen Oda yok Bir gün gelirde Geri dönerse bu ok Tilkinin kürkçü ile muhabbeti gibi Kaçtığım noktaya geri dönerim Ve işte her zaman ki son Tilkinin dönüp’te dolaştığı gibi Bizim ok yürekli çırakta Döndü dolandı Ve geldi geri Merhaba Ustam Hani Haylaz bir çırağın vardı ya Bak ben,ben geldim Ellerim kanlı Kanatlarım kırık Pişmanlık denizinden koptum’da geldim UstaM be Neden susuyor Neden bana böyle bakıyorsun Ne oldu söylesene Sevinmedin mi yoksa döndüğüme _Yok bir şey evlat hoş geldin _Hoş gördük Ustam _Evlat yoldan geldin yorgunsundur Git dinlen Yarın sabah 7’de gelir açarsın dükkanı _Olmaz ustam çalışmam gerek Harcadığım onca yılı Boşa akan her saati geri kazanmam gerek _Peki evlat Nasıl istersen öyle olsun Tulumun yerinde duruyor Hadi üstünü değiş İngiliz anahtarını kap gel _Peki ustam Üstümü değiştirip Anahtarı’da alıp geliyorum Buyur ustam anahtarın _ Sağol evlat _ Birşey değil be ustam Meğer bizim Usta o kadar dolmuş ki Gözlerinde akan yaşlara Daha fazla dayanamayıp Açmış muslukları sonuna dek Öyle bir ağlamış ki Çırak kalakalmış yerinde Çünkü daha önce Görmemiş’ki ustasının ağladığını Dayanamayıp soracak ama Cesaretide yok ki konuşmaya Aradan on veya On beş dakika geçer Usta biraz daha sakinleşince Bizim çırakta bitiverdi yanında _Ustam geldiğimden bu yana söylemiyorsun ama Sende bir hal var Sanki yüreğin yangın yeri Zaman geçtikçe sarıyor her yerini Allah aşkına susma ustam Neden ağlıyorsun böyle !!! _Şey evlat Nasıl söylesem,nerden başlasam Bilmiyorum ki !! Dediği an Bizim çırağın yüreğine Binlerce ok saplanır Nefes dahi alamadan Sorar hemen Ne oldu ustam !!! _Şey !! Evlat sen gittikten sonra EEE USTAM !!! _Annen her gece seni aradı durdu Sabahlara dek pencere kenarında bekledi Bekledi bekledi de Sen gelmedin .... Sonunda bir sabah Haberi geldi O pencere kenarında beklerken Solan bir gül gibi solmuş Düşen yaprak gibi düşmüş yerlere _Ne diyorsun sen usta !!! Şaka değil mi bu Ne olur usta şaka olduğunu söyle bana Ne yani Şimdi ben Ellerimle annemi mi öldürdüm Allah’ım... Ne olur bu bir kabus olsun Uyanınca son bulsun Bizim çırak bu ölüm haberiyle yıkılır Yooooo... Hayır böyle olmamalıydı ustam Olmamalıydı... Dedikten sonra bayılır Ve düşer yerlere sere serpe Kendine gelir gelmez Ustasını görüverir baş ucunda Ve derki; Az önce bir kabus gördüm usta Ben senin yanında durmamış gitmişim Sonra yara bere içinde geri gelmişim Sen beni görünce Evlat git dinlen dedin ama Ben gitmeyip çalışmak istediğimi söyledim Daha sonra sen ağlamaya başladın Ben sorunca sebebini Annen seni beklerken ÖLMÜŞ DEDİN Çırak gülerek kendini kandırmaya çalışır Ne kötü bir kabus değil mi ustam Hadi sende gülsene Lakin usta bir türlü gülemez _ Keşke bir rüya olsa evlat Keşke kötü bir kabus olsaydı’da Bu acı haberi vermek zorunda kalmasaydım SANA Usta bunları dedikten sonra Yine başlar ağlamaya Bizim çırak yaş dolu gözleriyle Döner ustasına bakar Ve der ki !!! Ustam Bir güne birgün Ne Annemi Nede seni dinledim Yinemi nasihat deyip tersledim be ustam Affet Annem Sende Affet ustam Bu işin böyle bir sona varacağını Bilemedim be ustam Bilemedim .... Merhaba ustam Bugün annemin öldüğü gün Yani benim geri döndüğüm gün Ben bugün çalışmasam olur mu Annemin mezarını ziyaret etmek istiyorum Ölürken yetişememiş Olamamıştım ya yanında Gidip toprağının kokusu çekmek Doyasıya öpmek istiyorum onu Çırağının bu sözlerini duyan usta Bir anda dona kalır Gözlerinin içi kan çanağına döner Ve der ki; _Tabi evlat neden olmasın Git dualar et Benim yerime’de selam et Ellerinden öptüğümü söyle _Baş üstüne ustam Sana kolay gelsin Yarın görüşürüz İnşallah _Güle güle git evlat Ha unutmadan Karşıdan karşıya geçerken Dikkat et Önce sağını Sonra solunu kontrol et Daha sonra geç karşıya _Beni düşündüğün için Teşekkür ederim ustam Hadi gidiyorum ben Kal sağlıcakla Merhaba Anne Bak hayırsızın Mehmed’in Ben geldim Anne Ben geldim Seni üzdüğüm için Senden milyonlarca kez Özür dilerim Beyazlarla süsleyince seni İşte o zaman anladım kıymetini Biliyorum; Artık ne söylesem Ne yapsam gelmezsin Gelemezsin geri Çünkü; Uzaksın çok uzaktasın Kaf’dağının gökyüzüyle birleştiği yerde değil Bulutların göğe dokunduğu yerde değil Sonsuzluktasın anne Sonsuz yolculuğundasın Geride dönemezsin Biliyor musun anne Kokun evimizden gitmesin diye Pencereleri açmıyor Yatağını toplamıyorum Dokunduğun yerleri temizlemiyorum Sırf Sıcaklağını daha fazla hissedeyim diye Dokunduğun yerlere dokunuyor Beni beklediğin pencereden Birgün gelmen umuduyla Şimdi ben yollara bakıyor Gelmeni bekliyorum Oysa biliyorum ANNE Ana yüreğin istesede gelemezsin Gözlerini yumduğun Bir uyku değil bu Açamazsın geri Onuda biliyorum Neyse anne Güneş batmak üzere Söz verdim ustama Geç kalmayacağım diye Haa... Usta demişken aklıma geldi Sana Onunda selam’ını getirdim Ellerinden öptüğümü söyle dedi Hadi annem Gel gitmeden bir kez daha sarılayım sana Toprak kokan ellerini öpeyim Kokunu içime çekeyim doya doya Offf annem Ne kadar özlemişim kokunu Ne kadar özlemişim dokunuşunu Herşeyi bir kenara bırakta Yüzüme bakınca gülen yüzünü Ne kadar özledim Biliyor musun Neyse anne Gitme vakti geldi Kendine iyi bak En güzel olan Allah’a Emanet ol Haftaya yine gelirim Hoşçakal.... Annesiyle vedalaşan çırak Sendeleye sendeleye Eve doğru yol alır Yetişince; Annesinin yatağına sarılıp Kendinden geçene kadar ağlar Ve uyandığında Hiç birşey dahi yemeden Dükkana koşar adımlarla gider _Günaydın ustam Ben geldim... _Sana’da günaydın evlat Hayırdır erkencisin... Bu arada dün nasıl geçti ziyaretin _Nasıl olsun ustam Ağladım akşam olana dek... Hem nasıl geçebilirdi ki başka... Bu sözlerden sonra Kirpas içinde yüzünü Derin bir hüzün sarar İnce ince gözyaşları Süzülür yanaklarından Çırağı ağladığını görmesin diye Arkasını dönüp Ve ağzını açmadan __Hmmm anladım evlat ... Bizim Çırağın ustasının öyle bir kalbi vardı ki Çok hassas’tı Hani bir kuşun kanadını kırık görse Onun evladıymış gibi yüreği yanardı Sızlardı kalbi Kimse görmezdi ama Oturur ağlardı Yüzüne bakınca sert görünsede Pamuk gibi kalbi vardı Adam gibi adamdı ustam... Neyse biz hikayemize geri dönelim Bizim usta biraz geçtikten sonra Yine sorar... _Hayırdır evlat bugün bayağı erkenciydin ? _Evet ustam Seninle birşey paylaşmak için Çabucak çıktım evden _Hayırdır evlat Kötü birşey yoktur İnşallah _Yok ustam yok _Eee anlat o zaman Seni sabahın bu saatinde Benim yanıma getiren şey nedir ? _Dün annemin yanından gelince Eve gittim,onun yatağına sarıldım Ağlarken kendimden geçmişim Bir ara sanki kendime geldim Baktım o uyuyor yanımda Saçlarına dokundum Onun saçlarıydı Yüzüne dokundum Onun gül yüzüydü Ona sarıldığım an Yine kendimden geçmişim Ama kafama takılan birşey var USTAM Böyle birşey olabilir mi Sevdiklerimizi kaybetsekte Görebilir miyiz Eğer öyleyse Neden annem görünmüyor bana Yoksa beni sevmiyor mu ? _Olur mu öyle şey bir anne yavrusunu sevmez mi hiç Bak şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle sen İnsanlar sevdiklerini kaybedince çok üzülür Gece gündüz düşünür,ağlarlar Ve o kaybettikleri insan Rüyasına gelir,sanki yanındaymış gibi hisseder Sende onlardan birini yaşamışsın sanırım Ama bilmen gereken birşey daha var Biz kaybettiklerimizi göremesek’te Onlar her zaman görürler Korurlar bizi... _Nasıl yani ustam ??? _Yani evlat Biz onları çok düşündüğümüz Ve düşünürken çok ağladığımız zaman Onlar gözyaşlarımızı görür üzülürler O zamanda rüyamıza gelip Acımızı biraz olsun dindirirler... _Ne yani Şimdi annem ağladığımı görüp üzülüyor mu ? _Evet evlat _O zaman bundan sonra hiç ağlamam Yeter ki üzülmesin,ağlamasın Yaşarken benim derdimden onca çekti kadın Birde gittiği yerde çekip,kanamasın yüreği _Afferin sana evlat Sevdiklerimiz ölebilir Hepsini kaybedebiliriz Ama onları kalbimizde yaşatmak Yine bizim elimizdedir... Ustanın bu sözlerini duyan çırak _Ustam _Efendim evlat ? _Ben bundan sonra hiç ağlamayacağım Canım yanabilir,içim acıyabilir Kanasada yüreğim Sevdiklerimi yüreğimde yaşatacağım... Geçen yıla kadar hiç birşey bilmediği Ve hayatın ne olduğunu bilmeyen çırağından Bu sözleri duyan usta Gülümseyerek _İşte evlat Şimdi sende usta oldun .... Mehmet aküzüm sesi güzel yorumuyla hikaye’ye hayat veren güzel kardeşim Gülser Ateş’e teşekkür ederim |
mükemmel şiir ve yorum olmuş saygılar