Kaybettim
kanıyor kalbim
akıyor zaman üstüne bastıkça daha da batıyor dibe sızlıyor yaram bu ödünç kalbim kime yarar bana zarar yokluğun içimde kanar tutamam verme ellerini sözlerim dudaklarımda yanar utanma sök hayallerimi durma, bakma öyle hadi sevişmiş olan biz değildik zaten bir çırpıda sil at beni hadi kus bütün nefretini ödünç bu beden üzerimde hissetmem nasıl olsa nefretini ışıkları söndür artık hadi batsın güneş yakıyor soluk bedenimi tüm çıplaklığıyla ortada ümitlerim korkuyorum kapat perdeleri hadi tüm çıkışlar neden engelli neden gelmiyor melek kapattığımda gözlerimi düzgün bir çizgi dahi çizemiyor kanımda birikmiş geçmişin tüm izleri Ve gözlerim de derin bir açlık ağlayamıyorum eskisi gibi hiç birşey olması gerektiği gibi değil ölemiyorum, kaybettim ölmeyi.. |
ne kışım yazıma uyuyor; ne yazım kışıma..
Yıllanmış şaraplar gibi;
yalnız bakıyor gözlerim…
Yalnız gülüyor,
Yalnız ağlıyor...
seni sevmemişe dönmek ne mümkün!!!
Ve ne mümkün sana kavuşmak bir gün!
Sussam 'yokluğun' kan tükürür beynime,
konuşsam 'hiç olmamışlığın'...”
Her dize ikinci tekil şahıslara açılan bir acı yumağı olmuş…
Kalemin daim olsun.