GURBET
Yuvadan uçan bir kuş misali,
Uçar gider bir gurbete konarsın, Derken bir iş bulur çalışırsın, Her hafta sonu dönmek istersin, Sevdiklerinle paylaşırsın sevincini, Hatta hediyeler alırsın sevdiklerine, En çok da annen, baban sevinir, Benim yavrum büyümüşte iş tutmuş, Sen onların Karşısında daima çocuksun, Birde bize neler neler almış der, Kaç bahar çiçekler açar meyveler, Pazarda görürsün eriklerin olgunluğunu, Dutların kutularda satıldığını, Bir anda çocukluğun aklına gelir, Bir ah çekerek özlemini duyarsın, Geçen günlere ah çekip yanarsın, Aylar bir birini kovalar, İki haftada bir gidip gelirsin, Kaç kez sonbahar kış gelir, Zemheri soğuğu şakaklarında, Bu böyle olmaz artık bir yuva kurarsın, Birdin iki,daha sonra üç dört,beş, Derken yıllar su gibi akar gider, Artık ayda bir gider gelirsin, Çünkü masraflar çoğalmıştır, Çoluk çocuğunu düşünürsün, Düğünde bayramda gidersin, Gidemediğin zamanlarda da, Bir telefon eder hal hatır sorarsın, Seni ne arayan olur, nede bir soran, ‘’Gözden ırak olan, gönüldende ırak olur.’’ Bunu söyleyenler çok doğru söylemiş, Biraz sitem eder hatta kızarsın, Aramasam beni kimseler aramıyor, Deyip söylenir dövünürsün, Baba ocağına,ana kucağına hasret, Kardeş sevgisi burnunda tüter, Köz gibi için için yanar yüreğin, Belki karnında doyar, gözünde, Fakat yinede bir yanın hep boş kalır, Hasret ateşi artık bitirmiştir. Teslim olursun yaşam kavgasına, Saçlarına çoktan aklar düşmüştür, Yeni yeni çevren, arkadaşların olur, Memleketine gittiğin zaman seni, Ancak akrabaların birkaç akranın tanır, Genç kuşağı ne sen tanırsın nede onlar seni, Artık doğduğun yerde misafir olursun, Hoş geldin der hal hatır soranlar olur, Bir çoğu tanımaz bile artık seni, Sen demek falanın oğlusun ha, Vay be seneler ne çabuk geçmiş, Buradan gittiğinde çocuktun be, Kaç sene oldu dediklerinde, Otuz beş sene oldu dersin, Yılların su gibi akıp gittiğini, İşte o zaman daha da iyi anlarsın, Gurbetin ayrılık acısını, Yüreğinde çok iyi anlarsın. |