Aşkın sonu olmayan tarihçesi okunamasa da
Aşk’a
Ne çok yaklaşa bilinir Ne de ondan uzaklaşmak mümkün Onun orta da kalması şart Bu da doyurmuyor ki tüm istemleri Yan yanabildiğin kadar yan Şaşkın gönlün seçimine uyunca Onun aklı zaten bir karış havada Girdik işte Adı aşk olan zorlu girdabın içine Her şeyin elbette bir ilki olacak Beni hissedince Kaçışıp da durdu cilveler Ben kovalamaya başladım başlayalı Maraton talimlerine başlamak Zorunlu oldu Nispetlerinin Hiç ardı arkası kesilmedi ki Kaçışıp da durdu O kıskançlık denilen mendebur meret Bir telini bile esirgedik Yere göğe sığdıramadık hep yücelttik de Ama çöküp gitmişti duygular Vır vır çıkınca ortaya O dır dırların azgın takibinde Tüm sevgi ve saygılar Çalınarak vuruldu yerlere istenmese de Emekler kaldı mı boşta İnanmanın mümkün atı da kalmadı Kanlar içinde ki yüreklerde Gurur illeti sarmıştı artık içimizi Dağlar boyu yükseltti cismini Haydi bir aş da gel Boy ve bosunu göster dedi Ne ileriye Ne geriye bir adım gidemedik Nefsini çekti kel başıma Dön dolaş yont dedi Dost gönlüyle yaklaşmak Ne mümkün İstedi de durmadan istedi de durdu Fark etmeden tek kalmıştım ortalarda Meğer körpeymiş hislerim Şimdi karabasanlar basıp duruyor içimi Acılar içime boyanırken Bunalışta kaldı beynim Sulanıp da dağıldı tüm hücrelerim Artık toplamak ne mümkün Yerden sökülmesi imkânsızı Zira güveni kökten tüketilmişti gönlün… (04.01.2012) AZAP… |