NAMAZ NİYAZ AĞLIYORŞiirin hikayesini görmek için tıklayın [email protected]ŞYAZI
Muharrem Bayraktar 4 Ocak 2013/YENİ MESAJ GAZETESİ Suriyeli isyancılara seks fetvası Suriye’deki Amerikan destekli isyanın gerçek yüzü daha net olarak ortaya çıkmaya başladı. İsyancıları sonuna kadar destekleyen Suudi Arabistan, bu defa isyancıların silah ihtiyacını değil “cinsel” ihtiyaçlarını düşündü ve Suudi Arabistan’ın Vahhabi müftülerinden Muhammed El Arifi şu fetvayı verdi: “Özgür Suriye Ordusuna bağlı olarak dışarıdan Suriye’ye gelen militanlar uzun süre savaşın içindedirler. Bundan dolayı cinsel ilişkiye girememektedirler. Militanların cinsel ihtiyaçlarını karşılamak cennete girmek için yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Bunun için Suriyeli kadınlar bu militanlarla kısa süreli (muta) nikâhla ilişkiye girebilir.” Amerikancı Suudi müftüsü fetvasının sonuna ilave ediyor: “Suriyeli kadınlarla cinsel ilişkiye giren militanların Esad yanlısı Suriyelileri öldürmek için kararlılığı daha da artacaktır.” Sözde Suriye’ye hak ve özgürlük getirmek için savaşan isyancılar şimdi de Suriyeli kadınların namusuna dadandı. Özgürlüklerini ve namuslarını korumak için savaştıklarını iddia ettikleri Suriyeli Müslüman kadınları “yataklarına atmayı” Amerikancı cihadın bir gereği olarak görüyorlar. Üstelik bu amaçla sadece İslam’ın ilk yıllarında kısa bir dönem uygulanan muta nikâhını kılıf olarak kullanıyorlar. “Suriye halkının namusunu koruyacağız” diyen zavallılar, “namus düşmanı olduklarını” bütün dünyaya ilan ettiler. Türkiye işte bu fetvayı veren Suudi rejimiyle el ele, kol kola. Türkiye işte Suriyeli kadınların namusuna göz diken Vahhabi müftüsüyle aynı safta. Şimdi daha iyi anlıyoruz ki “Suriye ile savaşmak caizdir” diyen Vahhabi çizgisindeki hoca efendiler “Suriye ile cihatta daha kararlı ve güçlü olmak için yurt dışından parayla kadın getirip” icabına bakmışlar. Amerikan yanlısı sahte cihat için dinin böylesine kullanılacağını aklımızdan bile geçirmemiştik. Merakla bekliyorum acaba Türkiye’deki “İslamcı, şeriatçı, sözde Suriye kıyamını destekleyen” medya taifesi, siyasetçiler, ilahiyatçı kadrolar, hoca efendiler bu “ırz düşmanı müftünün” safındalar mı yoksa karşısındalar mı? Hep beraber bekleyip görelim. Konuşmazlarsa cevabımızı aldık demektir. *** Başınıza Yunus Emre kadar taş düşsün Mümin Yetkin adlı bir okuyucum “Yunus Emre’ye düşman bir imam” başlıklı yazım üzerine şu mesajı göndermiş: “Yayınlamayacağınızı biliyorum ama yine de yazıyorum; Yazınızda kullandığınız küstah, beyinsiz, bölücü gibi kelimeler mi İslam’ı temsil ediyor. Bu üslupla nereye varacaksınız?” Aha da yayınladım! Bizi İslam’ı temsil eden kişiler olarak görüyorsanız (öyleysek ne mutlu bize!) ve birkaç argo kelimeden dolayı bunu bize yakıştıramıyorsanız varın başka sularda yüzün Mümin kardeş. Gerçekten “mümin” olup olmadığınızı bilmiyorum. İnsan görünürde mümin ama kripto olarak başka inanca mensup olabilir. Ben “Yunus’a söven bir kişiyi yazmama ve bu yaşadığım olayı aynen aktarmama rağmen olayın vahametini hiç görmeden, “Yahu gerçekten bir imam Yunus Emre’ye dil mi uzattı” diye sormadan “benim dilimi, üslubumu” sorgulayanlara derim ki; Siz Yunus’a düşman olanların mı, dost olanların mı safındasınız? Her kim Yunus’un çağlar ötesinden gelen mesajına dil uzatırsa “yazımda kullandığım” o ifadeleri yani “ beyinsiz, bölücü, küstah” kelimelerini aynen onlar için de kullanıyorum. Beyinsiz olmazsalar, küstah olmazsalar, bölücü olmazsalar böyle söylerler mi? Bu beyinsizlere Kuran-ı Kerim’den birkaç üslup örneği vereyim: “O insan, ne nankördür.” (Abese: 17) “Kahrolası insan ne inkarcıdır.(Abese: 11-32) “İsa Mesih Allah’ın oğludur diyenleri Allah kahretsin.” (Tevbe: 30) “Kahrolsun o koyu yalancılara.” (Zariyat: 7-11) “Andolsun ki ey inkârcılar! Bilgisizliğe saplanıp kalanların canı çıksın!” (Zariyat: 8-11) Yani Kuran bile layık olanlara “nankör, kahrolası, canı çıksın” diye hitap ediyor. Layık olanlara layık olduğu üslubu kullanıyor. Başka sözü olan var mı? Tamam mı Mümin Efendi?
İslam dinim temizdir, en mükemmeldir ilmen
Etraf tam fitne fesat, entrika döner filmen Yalan dolanım yoktur, aç karnımız toktur Dini kullanan kafir, Yezid’dir hem de ilmen. Namus diyenler nerde, kızı peşkeş çekiyor Hakla hukuk yolunda, fitne fesat ekiyor Namus ticaretiyle, Vahhabilik yapıyor Allah lanet etsin ki, Yezid nara çekiyor. Gavurlar ile dost, İslam’ı parçalıyor Gerçek Müslümanları, durmadan fırçalıyor Namaz niyaz ağlıyor, durum yürek dağlıyor Lanet olsun Yezid’e, köşkte kin sırçalıyor. Ehl-i Beyt bir farz iken, (SAV) Peygamber soyu iken Allah yolundan sapmış, Yezid Emevi iken Hakk "İmam Ali" derken, sen git kafir Yezid ol Seçelim gül ve diken; Ali gül, Yezid diken. |
HZ. ALİ İÇİN NAZİL OLMUŞ BAZI AYETLER
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/ Yûnus Sûresi/Sayfa:210/Cüz:11/17. Ayet: Artık, Allah'a karşı yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler. ﴾17﴿فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ ﴿١٧﴾
KAYNAK: KUR'AN-I KERİM/Tevbe Sûresi/Sayfa:196/Cüz 10/61. Ayet: Yine onlardan peygamberi inciten ve "O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır" diyen kimseler de vardır. De ki: "O sizin için bir hayır kulağıdır ki Allah'a inanır, mü'minlere inanır (güvenir). İçinizden inanan kimseler için bir rahmettir. Allah'ın Resûlünü incitenler için ise elem dolu bir azap vardır." ﴾61﴿وَمِنْهُمُ الَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ اُذُنٌۜ قُلْ اُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِن۪ينَ وَرَحْمَةٌ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْۜ وَالَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴿٦١﴾
KERBELA'DA, HZ. MUHAMMED'İN (SAV) CİĞERPARELERİNİ KATLEDENLER VE AYETLERİ GÖRMEZDEN GELENLER CEHENNEMLİKTİR)
Sizin yorumunuz?
Selim Temiz tarafından 4/30/2016 12:05:35 PM zamanında düzenlenmiştir.