GARİP
Çekilmiş köşeye hıçkırıyordu
Derdini sordumda söylemez garip Sessizce hayata haykırıyordu Derdini sordumda söylemez garip Gecenin yarısı kan dolmuş gözü İçinde yıllanmış yaralı özü Düğümlenmiş belli içinde sözü Derdini sordumda söylemez garip Baktımda haline yürek yaralı Geçirmiş ömrünü bahtı karalı Yoluna dizilmiş dağlar sıralı Derdini sordumda söylemez garip Şu gurbetin garip nesine geldin Dedimki ecelsiz kaç kere öldün Gardaşım Gülce nereden bildin Derdini sordumda söylemez garip. GÜLCE |