Yokluğun ÖlümŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ona..yalnızca ona, gözlerime yağan yağmura.
( "Hiç kimse vaz geçilmez değildir" Ağır konuşmuş Victor amcam. Mesele şu ki, insan; istedikten sonra yapamayacağı hiç bir şey yoktur.)
Ben unutmayı değil, hatırlamayı.. Nefret etmeyi değil, sevmeyi seçiyorum. En çok, vurdugun yerden kanıyorum. Canımı yakıyorsun. (Zaten yaralıyım) Kanırtıyorsun. Kanatıyorsun çaresizliğimi. İkiz acılar büyütüyorum gözlerimde. Yüreğim, bedenime sığmıyor. Ruhum, her an terketmeye hazırken beni.. Sorma sevgili, seni sevip sevmediğimi. Biliyorsun.. için için, eriyip bittiğimi. Bulutlar parçalanıyor. Sen gidiyorsun. Öldüyorsun beni, öldürüyorsun.. Sen gidersen; Vurulur düserim sol yanımdan Kan/arım şahdamarımdan. Gidersen; yerle yeksan olurum, biterim, gitme! Kırılgan bir bulut gibi gözlerim Ha yağdı ha yağacak.. Bir yıkımlıktı umutlarım Yıktın ve geçtin. Acımadın gözlerimde ki nem’e. Şimdi sensizliğimi al, yetimliğimle çarp Öksüzlüğüme böl, kadersizliğimden çıkar. Geriye ne kal dı? Koca bir hiçten başka Sevgili; Biliyorum sana gelen yollar uzak. Varamasam da, yolunda ölmek de güzel. Seni sevmek için, sahip olmam gerekmiyor. (Sahip olunan değerler kaybedilebilir.) Ölümsüz aşklar, yaşanamayan aşklardır. Yaşanan her aşk, gün gelir biter. Ben seni asla kaybetmeyeceğim. Öldürmeyeceğim bir tanem. Nefes aldıkça yüreğimde uyuyacaksın (inşaAllah) Dinle ey gönlümün şairi! Ölüm; buzdan bir hançer gibi sokulurken bağrıma Ben gözlerinin ateşinde yanmak istiyorum. Sevda dediğin; Seninle uyuyup, seninle uyanmaktır. Bolluk bereket içinde, kıtlığa şükretmektir. Kısacası, varlık içinde yokluk çekmektir. Sevda dediğin; Sonunda; şekil alacağın demir gibi Tavında, ateşin harında, örste dövülmekdir. Benden geçip, sen olmaktır. Yanmaktır.. velhasıl, yanmaktır. Seninle doğup.. Seninle, ölmektir be karagözlüm. Kaç mevsimdir sevda bilir misin? Bazen yaz olur Yakar ha yakar, nefes alamazsın Bazen, zemheri kışlar da ayazda kalırsın. Buz keser yüreğin, donarsın Kimi zaman cemreler düşer toprağına Çiçek çiçek, açar, bahar olursun. Nihayetinde sararıp solar, koparsın dalından Yele karışır, savrulursun zamanın ellerinde. Sol yanımda bir sancı var, Yâr! Yalnızlığıma üzülmüyorum da.. Seni yalnız bıraktığıma yanıyorum. Nasıl, güneşin kaderi ise Her gün doğup, her akşam yeniden batmak. İşte aynen öyle... Benim de kaderim; sevip sevip, sonunda yalnız kalmak. (Sevdikçe dışlanan.. Değer verdikçe kaybeden, ben değilim aslında. Haketmediği bir değerin farkına varıp sevgiyi red edendir kaybeden.) Alıştım, aşkların bir gün güldürüp, yıllarca ağlatan acılarına. Sevdaya dair, her şey doğru her şey yalan. Anlatılamıyor yaşanmadan. Mevsimler gibi, gözlerin gelir geçer içimden. Titrerim sunduğun sevginin sıcağında. Sinemde güller yanar Hüzme hüzme, sızar aşkın ocağına. Sızar zehir zemberek sözcüklerin Kan gibi, an gibi zalim, dudağından Bu gidişler; geri dönmeler içindir. Ve olmalı sevgili, her gidişin bir dönüş yolu Kapılar ardın da, gözlerim hasretinin bekçisidir Ya bu hasret bizi, bize buldurur.. Ya da biz hasretlerin koynundan, ölümsüz sevdalar doğururuz. Dil-ruba Emine Genç 31 Aralık 2012 Pazartesi /04:42 |