CELALİ, HİCABİ, TURABİ
Celali:
O yüksek taşkınlığın, kime ne faydası var Kavi, sert ağaçların, meyvesi tatlı olur Sesin kadife olsa, akar yerini bulur Hitap ruhun eşiği, boy-bos ruhuna kenar Hicabi: Utancından yanaklar, al al olmuş yanıyor Lal rengine bürünmüş, halin, dilin, bakışın Sana ikrar eylesem, aşkımı, ateşimi Bir gölgedir ruhuma, gizli gizli akışın Turabi: Sen doğdun eylül idi, toprağa erdiğin gün Sana o ilk aslından, bir ayna bırakılmış Başın göğe ermesin, ucub olmasın bir gün Diye büyük ermişler, çok kitaptan anlamış 30.12.2012 |