Bir düş'tü pir düştü tene değil cana düştüBir düş’tü pir düştü bu sene de yoluma birpir düştü düştü gönlüm ah ah aha bu gönlüm söze düştü öze düştü köze düştü ne çok da yakışdı yanmak akşam güneşiydi çekişen can fecr yalım yalım yanmak da gönlüm safir gönlüm sahir gönlüm ah özüm doldu göynüm doydu bülbül melül gül lââl uyanmak istemedi gönül uykuda düş’tü ciğerime koor düşt/ü tutuşturdu kanımı söze düştü öze düştü köze düştü yandıım ahh eridi buzullarım köze düştün eyy gönül yandıın yetmez mi muradın yanmaksa yandın maksadın ne yandıım essahtan yandım yaar buhur buhur tütem tütem yandım yar od/un atıp durma külhanıma yettin canıma sevdan etti küül melüül bülbül laal gül küül küül oldum güllerden kül küllerden gül tomurcuk tomurcuk açtım ateşte teslim oldum gönlüm işte kalbim işte al ana değil tene değil yalana fen’e değil cana düştü ataş gönül canla yandı ne can kaldı ne cenan tutuştu aşkla yanmada aleev alev gel bak seyrine çıra çıra yanıyorum caan kırmızı gül bırakırken sabah bile bile ladesti sesti güzel düş’tü gönül sevdi gönül bu sene de güzele düştü git demiştim gitti düştü canıma ataş ahh ardında yanmış bir gönül kü kavruk ne keşke ne iyi ki bile bile ladesti küül safi küül kaldın gönül ahh 29/Aralık/2012/Cumartesi/Ankara |
Nicelerine Nimet hanım...
Sevgiler...
Hürmetler...
===================================================== e d i b / a h m e t