Belli ki çarpılmış bölünmüşsün senŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bakarak gördüklerimizi her birimiz ayrı görüyoruz, okuduklarımızı da keza öyle her birimiz ayrı anlıyor, ayrı anlamlar yüklüyor, ayrı manalar çıkarıyoruz.
Güzellik, çirkinlik nasıl göreceliyse; uzaklık yakınlık da izafi; hiç bir şeyi tam olarak müşterek ve layıkıyle paylaşamıyoruz demektir. İnsanları cinslerine, yaşlarına, içtimai durumlarına göre değerlendirip sıfatlar yakıştırıyor beklenti içinde oluyoruz. Okur tıpkı, mesleğinde başarılı yenilikleri sürekli takip eden belirli bir konuda tez hazırlığı içinde olup, önlerindeki kadavrayı inceleyen doktorlar gibi... Birisi kafası gövdesine göre büyükmüş derken bir diğeri, kasları çok iyi gelişmiş sporla yoğun bir şekilde ilgilendiği belli diyebilir. Lakin biri de çıkıp der mi ki, çok hayal kuran beynini fazla yoran biriymiş belki bir düşünür, belki bir şairdi sağlığında... Bakarak gördüklerimiz dedim; bir de dokunarak, koklayarak duyumsadıklarımız var... Şiirin etine buduna değil de, biraz da şiirselliği yanında örgüsünün ne demek istediğiyle ilgilenilebilir. Yani esas mesele şair karşısında bir muhatabı var da ona ver yansın edip sen şusun busun mu diyor, yoksa maksadı şiirde bir takım harfleri sayıları, işlemleri kullanmak isteğiyle deneme midir yazdıkları? Bir yerde zayıf bir yerde toplu birinde artı birinde eksi bir yerde aptal bir yerde s/eksi belli ki bölünüp çarpılmışsın sen bazı mülayim bazı aksi mi aksi Yüksel Nimet Apel 27/Aralık/2012/Perşembe/Ankara |
Ne kadar anlam yüklemissiniz bu kisacik siirinize yine.
Müptelâsi oldum sayfanizin .
"Oldugun kadar degil, karsindakine yansidigin kadar insansin"
Diye nacizane öyle yazdigim bir söz vardi . Sevgili Nimet Hanim , öyle yazmak geldi icimden bu güzel siirinizin altina .
Saglik dolu, sevinc icinde, hep mutlu olacaginiz güzel bir yil diliyorum size.... Nice yillara....
Cok selam olsun uzaklardan. Sevgimle.