ADAMÖlümler karartıyor şimdi eski pazar yerlerini Kapı eşiklerinde toplanmamış cesaretler. Terk edilmiş bir adam içiyor ücra meyhanede. Başında anason sarhoşluğu, kalbi uyuşmuş umutsuzluktan. Kendini ispatlayamamış bir tanrıya açılıyor elleri, Üşümüş kaldırıma yağmurla birlikte yığılmadan. Şimdi kimse ona aşk şarkıları dinletemez. Gözlerine bakamaz duraklarda otobüs bekleyenler. Bildiği bütün dilleri reddediyor, Bir daha anlamamak pahasına. Çıkmaz sokakları bir bir deniyor. Dilini, diline değdirdiği zamanı düşlüyor. Bazı anılar, anı oldukları için acıtır yalnızca. Evin bütün ışıklarını yaksa, yine de bir parça karanlık. Mürekkep lekeli duvarlar, bir de eski bir masa var. Ve hep yarısında bırakılan, sahaflardan toplama kitaplar. Gözlerinde epeydir yanan fotoğrafları Kendisinden başka kimse görmüyor. Kağıt kesikleriyle akıtmasa arada bir kanını Kesin intihar edeceğini biliyor. Ah bir emin olsa öleceğinden, Cinayetlerini mektup mektup kanıtlar Ama, kaç gündür bozulmamış yatağı, Üstelik fena halde uykusu var. 14.01.12 |