24 - KASIM 2012- CUMARTESİ
24- KASIM- 2012 – CUMARTESİ
Doğduğum zaman için annem; İncir yapraklarının döküldüğü ay Diyerek Rumca bir ay ismi derdi. Yetiştiği ortamın o günkü bilgisiyle. Karşılığı; kasım mıydı, aralık mıydı? Günlerden pazartesi, yirmi dördüydü Çilentiler tutmuştu, akşamüstüydü. Ve merhaba yaşam dedim ağlayarak. Aile sevgisine, sıcaklığına sığınarak… İlk heyecanımdı, O köy okulunun kapısı Fatma Teyze’min sevinçli gözleri Kucağına alıp da sıranın üstüne oturttuğu an Yüzümden taşan ilk sevinç, ilk gurur, ilk utangaçlık Başöğretmenin babamla görüşüp konuşması Yaşımın küçük oluşu, okula kayıt olamamam. Düşlerimin yıkılışı, yaşanan kırılganlık Okula ilk gidişim, ilk hüviyet cüzdanı 24-Kasım tarihiyle netleşen, doğum günü. ‘Takacak kanat bu kızlara’ derdi ninem Köylük yerde üç kız çocuğunu da okutması İçindeki okuma aşkıydı elbette babamın! O azimli sevdasıydı yüreğinde kökleşen. Yıllar sonra anladım ki; bir iksirmiş eğitim. Okul bir güneş gibi aydınlıkmış insana. Öğretmen ise, en ulu şans, aileden sonra Ham bir kimliğin, bomboş bir belleğin İnsanlığa, evrenselliğe olgunlaşması Vatanına, başak misali dolgunlaşması Cumhuriyet narıyla toprağına kök salması 1928’de Atatürk’ün başöğretmenliği kabulü Atatürk’ün 100. Yıl dönümü olan 1981yılı “24 Kasım- Öğretmenler Günü” kutlanması Yıl 2012, günlerden cumartesi Takvimde, “Öğretmenler Günü” Ve ayni zamanda doğum günüm. Nasıl yaşanmış; altmış sonbahar, altmış kış Nasıl taçlanmış, altmış ilkbahar ve altmış yaz Çocukluğumun güneş tacıydı Gençliğimin takımyıldızıydı köyüm. Kıbrıs’ım tarihiyle solmaz gökkuşağı Nefesim doğam, derenin ninnisi sesim Barışa şerh koyan türkülerdi hevesim Ey Güldamlası, Güldamlası Itır çiçeğim, gül gül kokması Gülşen’im, Şenderin’im Yıllar eskitmesin seni; derim! Gülşen Şenderin |