çırpınışhala anlamadın değil mi? nasıl ve neden çırpındığımı? gözlerini ne yana çevirmek istersen iste orada olacağım bilmiyorsun! bir tek güzel sözüne hasretti gönlüm esirgedin be gülüm... neden bize bu eziyetin? sana kavuştuğum gün kıyametim olsa razıy/dı/m hala görmüyorsun... şimdi sen hangi güzel saçlının koynundasın? bu düşünceden bile ürperiyorum... beni senden uzaklara sürüklerken kader bu kaderi yazan sendin ama bilmiyorsun... şimdi beni gönderiyor musun? ya sonra ne olacak? beni özleyeceksin, seni özlediğimde... gelmek isteyeceksin, sana gelmek istediğimde... gelemeyeceksin... gelmeyeceğim... heran daha uzağa düşüyor sevda/mız... pamuk ipliği tutuyor artık içimde ki dağ gibi aşkı... altında eziliyorum, bir tek sözün bir güzel sözün unuttururdu herşeyi... ama söylemek istemiyorsun... hani kıyamıyordun gözyaşlarıma, hani için parçalanıyordu... hani uzanıp ellerinle silmek istiyordun ellerin titriyordu... hatırlıyor musun? bana şehrinin manzarasını gösterirken... yanımda duruyordun, ikimizinde içi garipti... derken, rüzgar saçlarımı savurmuştu da, saçlarımı yüzümden çekmiştin... elin yüzüme değmiş, göz göze gelmemek için kaçırmıştık bakışlarımızı... hani ellerimi tutmak için bahaneler yaratıyordun hani ben sana dokunmak için yalanlar uyduruyordum... böyle sevdik birbirimizi... ya şimdi ne yapıyorsun... insan kendisinden kaçamaz, bende bıraktığın sen, seni bekliyor gel... gel ne olursa olsun... gelll... sibel varol |