SEVERKEN SEVİLMEMEK KAÇ CÜMLELİK ÖLÜMDÜR?
Aşka dair hiçbir adres doğru değildi
ve buluşmak için atılan her adım ‘alışkanlığa’ götürendi sadece. Hiçbir gerçeği kabullenmiyordu yürek! Çünkü yalan üzerine kurulmuş bütün cümleler kör etmişti hayatı renkli gösteren bütün gözleri. Ve aynı yolda atılan adımlar tek tek sayılıyordu, ölüme kaç adım kaldı diye asla düşünülmezken.. Bütün şemsiyelerin altında iki insan olurdu hep, güneşli günlerde bile. Dişlerimin arasında tutuyorum ‘Seni Seviyorum’’ sözcüğünü. Dudağım kanıyor çoğu zaman hasreti her ısırışımda. Şimdi de sen söyle ’Severken sevilmemek kaç cümlelik ölümdür’? Mutluluk oyunu var mıdır acaba? Yalnız başına şemsiyeyi tutarken bir başkasını yanında hayal etmek, ya da bir kafede bekliyormuş gibi oturmak, yapayalnız, bir başına, çaresiz, kırgın ve ulu ortada çırılçıplak hayata soyunmuş gibi yaşamak SEN’(siz)liği… Ferad Yaman |