HAKK İSLAM’DA “BEŞ ŞEHİT”Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ’Kendimizde kendimizi arıyoruz’
19 Aralık 2012 12:26 tsi/YENİ MESAJ GAZETESİ Prof. Dr. Baş, Mevlana ve onun yolunda olanların aslında insanın kendi iç dünyasında insanı sefere çıkartan mürşidi kâmiller olduğunu ifade ederek, "Mevlana kendini bulmak için yola çıkan insanın seferinde önderlik yapan insan görevindedir" dedi YENİ MESAJ / İSTANBUL Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi tarafından İstanbul’da Cevahir Kongre Merkezi’nde düzenlenen Vuslatının 739. Yılında Hz. Mevlana - Şeb’i Arus programının kapanış konuşmasında dinleyicilere ’manevi ziyafet’ çekti. İşte Prof. Dr. haydar Baş’ın öne çıkardığı hususlardan bazıları... Allah Dostlarının dünyası * Evliyalar arasında bir naz ehli, bir de niyaz ehli vardır. Niyaz ehli çok sürünür. Daha doğrusu geçeceği badireleri çile çekmeden geçemez. Ama naz ehli enteresandır. Uzanır, alır, kime verecekse ona ikram eder. Bir babanın çocuğuna benzer. Belki niyaz ehlinin rütbesi çok büyüktür. Belki naz ehlininki o kadar değildir ama evin çocuğudur. Babanın, ananın çocuğudur. İstediğini anne vermezse, baba verir. Babadan harçlık istedi, baba vermedi, hemen cebine uzanır, ’çek elini cebimden’ der mi, demez... Niyaz ehlinin hali yalvararak, yakararak resmi yoldan almak, naz ehlinin hali de çocuk gibi istediği zaman istediğini almaktır. Nazdan gidersek, Abdal Musa’ya gitmemiz lazım. Biz orada bir hal yaşadık... Bir taraftan yağmur yağarken 10 saat bir çadırın içinde kaldık ama sanki 5 yıldızlı otelde program yaptık. Vesile haktır ve gerçektir * Vesileyi inkâr edenler varsa da, sakın onlara kulak asmayın. Namazda tahiyyatta Allah’ın sevgilisi Muhammed Mustafa’ya selam veriyoruz. Madem vasıtaya ihtiyaç yok, Allah ile senin arana namazda Muhammed Mustafa’yı niye koydun? Dahası var... Salli - barik dualarında hem Muhammed’i koyuyorsun, hem de Ehl-i Beyti’ni... Onları da koymadan namaz olmuyor. Allah ile arana Hz. İbrahim’den sonrasını koyuyorsun. Şimdi soruyorum: Allah ile kul arasına kim girebilir? Cevap: Muhammed Mustafa’sı, Âli ashabı ve yolunda gidenleri... İçimizdeki ajanlara dikkat * Epey vakit önce "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik" tehditler adlı eseri yazıyorum. Çok yorulmuştum, biraz gezmek için Rahmetli Baki Bektaş ve Ali Gedik hocalar, Ahmet Hamdi Kepekçi bey, bir kaç arkadaş ile birlikte Beyazıt’a çıktık. Ben bir çalışmaya girdim mi, gece gündüz çalışırım. Çünkü bu kadar eser vermek, o kadar kolay bir iş değil. Okuyacaksın, okuduğunu anlayacaksın, metodolojik olarak onu tasnif edeceksin, hepsini yerli yerine koyacaksın. Zor bir iş... Öyle bir zaman diliminde arkadaşlarla birlikte dışarıya çıktık, oradaki lokantalardan birinin üçüncü katına çıkıp oturduk. Salonun sol tarafında bir hanım efendi ile bir beyefendi oturmuşlar. Biz de tam onların karşısına geçip oturduk. Delikanlı bizim masamıza gelerek, kendini bize tanıttı. ’Ben filancıların evinde okudum ama Hıristiyan oldum. Şimdi papazlık yapıyorum. Filan kilisenin papazıyım’ dedi. Vallahi, billahi... İsmini verdiği zat şu anda hoca geçinen, tavassutu yani vesileyi inkâr eden şahıs, ’O da filan kilisede vaftiz olmuştur’ dedi. Şimdi içimizdeki ajanların faaliyetleridir bunlar. Bunlara ders vereceksiniz. Mevlana’nın misyonu * Mevlana her dem sarhoş. Onun sarhoşluğu bizim bildiğimiz üzüm sarhoşluğu değil. Allah o sarhoşluğu hepimize nasip eylesin. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: "Sana ruhtan soruyorlar. De ki, ruh Allah’ın emridir. Bu konuda da size çok az bilgi verilmiştir." Hepimiz de ruh cevheri dediğimiz şey var. Ben dediğimiz şey o ruhun kendisi. Size biri ’kendini anlat’ dese kaç dakika anlatabilirsiniz. Bizim en yabancı olduğumuz kişi kendimizdir. Kendimize o kadar uzağız ki, kendimizden farklı olan dünyada o kadar varız ki, onunla o kadar meşgulüz ki, ’biz, bizden kopmuşuz’. Kendimizden uzağız. İşte Mevlana ve onun yolunda olanlar aslında insanın kendi iç dünyasında insanı sefere çıkartan mürşidi kâmillerdir. Mevlana kendini bulmak için yola çıkan insanın seferinde önderlik yapan insan görevindedir. Biz şimdi bir sefere çıktık. Biz kendimizde kendimizi arıyoruz. Vücut âleminde, benlik âleminde biz ’biz’i arıyoruz.
Yeni yeniden doğar, din karanlığı boğar
İlki neyse son budur, her şey Allah’tan doğar Kesin bir şey var ki din, peygambersiz hiç olmaz Din tek başına boştur, dinsizlik bundan doğar. Yahudiler örnektir, din tedavülden kalktı İsrail oğulları, ilkin çok dindar halktı Fitne fesat yayıldı, dindar seyirci kaldı Helak edildi hepsi, bir düşün niye kalktı. Sakın yolu şaşırma, İslamiyet özeldir Kur’an-ı Kerim rehber, (SAV) Peygamber’le güzeldir (SAV) Peygamber dahil BEŞ’tir, Ehl-i Beyt’tir “Beş Şehit” Fâtımâ öz kızıdır, Ali ile güzeldir. Hasan Hüseyin torun, çok severken dedesi (SAV) Peygamberken bu dede, oldu şehit dedesi Dinsiz dindardır Yezid, Yezid lanetlemek farz İslam olan lanetler; farz kıldı Resul dedesi. |
HZ. ALİ İÇİN NAZİL OLMUŞ BAZI AYETLER
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/ Yûnus Sûresi/Sayfa:210/Cüz:11/17. Ayet: Artık, Allah'a karşı yalan uydurandan veya O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kimdir? Şüphe yok ki (böyle) suçlular asla kurtuluşa ermezler. ﴾17﴿فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرٰى عَلَى اللّٰهِ كَذِباً اَوْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِه۪ۜ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْمُجْرِمُونَ ﴿١٧﴾
KAYNAK: KUR'AN-I KERİM/Tevbe Sûresi/Sayfa:196/Cüz 10/61. Ayet: Yine onlardan peygamberi inciten ve "O (her söyleneni dinleyen) bir kulaktır" diyen kimseler de vardır. De ki: "O sizin için bir hayır kulağıdır ki Allah'a inanır, mü'minlere inanır (güvenir). İçinizden inanan kimseler için bir rahmettir. Allah'ın Resûlünü incitenler için ise elem dolu bir azap vardır." ﴾61﴿وَمِنْهُمُ الَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ النَّبِيَّ وَيَقُولُونَ هُوَ اُذُنٌۜ قُلْ اُذُنُ خَيْرٍ لَكُمْ يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَيُؤْمِنُ لِلْمُؤْمِن۪ينَ وَرَحْمَةٌ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مِنْكُمْۜ وَالَّذ۪ينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ ﴿٦١﴾
KERBELA'DA, HZ. MUHAMMED'İN (SAV) CİĞERPARELERİNİ KATLEDENLER (PEYGAMBERİMİZİ İNCİTENLER) VE AYETLERİ GÖRMEZDEN GELENLER CEHENNEMLİKTİR)
Sizin yorumunuz?