Neydi bizi birbirimizden farklı kılan Allah’ımız bir kitabımız bir peygamberimiz bir
Uyduramadık kendimizi değişen zamana Oyuna getirdiler, verdiler silahı elimize Git vur dediler kardeş bildiğin insanları Dağlara çıkardılar o gencecik fidanları Elimizde silahlar kan kusarken Hayalimizdeki mutluluk tablolarına Sonunun ne olacagını hiç düşünmeden Basıyor parmaklar tetiklere Vicdan mahkemesi kurulmadan yüreklerde
Yakılan ateşle devrilir yigitler vatanaşkına Al bayraga sarılır tabutlar, dillerde Allahu ekber Geriye kalan gözü yaşlı bir eş, yetim bir çocuk ana, baba Yangın yerine dönmüş yürekler ve sözün bittiği yer Vatan sağolsun, Millet var olsun
Dağ gibi yiğidi kör kurşunla deviren ey gafil Ne zaman uyanacaksın maşa olduğunu anlamaktan Ne zaman göreceksin silahla bu işin olmayacagını Ne zaman anlayacaksın içine düştügün tezgahı Belkide hiç anlamayacaksın, heba olacaksın Bir mezarın bile olmayacak kimbilir...
Tezgahın başındakiler ovuştururken ellerini Yeni bir senoryoyu yazmanın keyfiyle Sahneye sürmek için zamanını beklerler Vanpirlik, kana susamışlık genlerinde var Çocuk bilmez, kadın bilmez er bilmez
Ey Milletim uyanın
Dur demenin vakti çoktan geldi geçti Kalleş olan, namert olan safnı seçti Birlikte bozalım bu tezgahı, bu oyunu Çanakkale’de omuz omuza çarpışan biz degilmiydik Birlikte vermedikmi kurtuluş mücadelesini Vakit tamam, kardeş olma vaktidir
Biz tarihi yeniden yazanlarız Canız, kanız. biriz...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
T E Z G A H şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
T E Z G A H şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Neydi bizi birbirimizden farklı kılan Allah’ımız bir kitabımız bir peygamberimiz bir
Uyduramadık kendimizi değişen zamana Oyuna getirdiler, verdiler silahı elimize Git vur dediler kardeş bildiğin insanları Dağlara çıkardılar o gencecik fidanları Elimizde silahlar kan kusarken Hayalimizdeki mutluluk tablolarına Sonunun ne olacagını hiç düşünmeden Basıyor parmaklar tetiklere Vicdan mahkemesi kurulmadan yüreklerde
Yakılan ateşle devrilir yigitler vatan aşkına Al bayraga sarılır tabutlar, dillerde Allahu ekber Geriye kalan gözü yaşlı bir eş, yetim bir çocuk ana, baba Yangın yerine dönmüş yürekler ve sözün bittiği yer Vatan sağolsun, Millet var olsun
Dağ gibi yiğidi kör kurşunla deviren ey gafil Ne zaman uyanacaksın maşa olduğunu anlamaktan Ne zaman göreceksin silahla bu işin olmayacagını Ne zaman anlayacaksın içine düştügün tezgahı Belkide hiç anlamayacaksın, heba olacaksın Bir mezarın bile olmayacak kimbilir...
Tezgahın başındakiler ovuştururken ellerini Yeni bir senoryoyu yazmanın keyfiyle Sahneye sürmek için zamanını beklerler Vanpirlik, kana susamışlık genlerinde var Çocuk bilmez, kadın bilmez er bilmez
Ey Milletim uyanın
Dur demenin vakti çoktan geldi geçti Kalleş olan, namert olan safnı seçti Birlikte bozalım bu tezgahı, bu oyunu Çanakkale’de omuz omuza çarpışan biz degilmiydik Birlikte vermedikmi kurtuluş mücadelesini Vakit tamam, kardeş olma vaktidir
Biz tarihi yeniden yazanlarız Canız, kanız. biriz...
TUNCAY
Çok doğru dizeler............. Yüreği kalemi kutluyorum Severek okudum.........Saygılar
Aramıza nifak tohumları ekenler, senaryo üzerine senaryo yazanlar şunu çok iyi bilmelidirki biz senaryo yazmayız biz tarih yazarız birgün o tarihide mutlaka biz yazacagız onlar figüran olmaya devam edecekler. Degerli yorumunuz ve paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Aramıza nifak tohumları ekenler, senaryo üzerine senaryo yazanlar şunu çok iyi bilmelidirki biz senaryo yazmayız biz tarih yazarız birgün o tarihide mutlaka biz yazacagız onlar figüran olmaya devam edecekler. Degerli yorumunuz ve paylaşımınız için çok teşekkür ederim.
Maşadır ellerde halkıdır yana
Kutlarım
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim