ÖLÜM SAATİNİ KURMAK..Dışarıda lapa lapa kar yağıyor ne mavi,ne sarı,ne turuncu. Hepsi de vicdanım gibi tertemiz. Ağaçların boyunları bükülmüş, sanmayın ki tavazudandır. Omuzlarında bir yığın yük var bembeyaz, Sanki rükuya eğilmişler,ediyorlar niyaz. Soğuk iliklerimde mekan tutmuş, koşturuyorum boynu bükük öylece. dövüyor beni tipinin sert tokatları, yalnızlar soğukları sevmez,anlıyorum onları. Bir sokak köpeği karda iz bırakarak yürüyor belliki çok aç ürüyor da ürüyor. soğuklar unutturuyor çoğu şeyi bana aklıma geliyor titreyerek nefeslendiğim bir an. Ölümü saat kaça kurduğumu bugün de unuttum. O kadar sık unutuyorum ki ölüm saatimi kurmayı aklıma gelmiyor nedense ya şeytandan bir vesvese ya da bende var bir desise. Zaman zaman kurarım ölüm saatimi bu saatin : tiktak tiktak ları olmaz sağı solu belli olmaz adamı yolda koymaz alır götürür seni alimallah. Farklı bir saattir o ne kadar kurarsan da kur ömürde bir kez çalar o saat. Saat dediğin adamı uyandırır ama bu saat öyle mi seni teneşire uzandırır. Talip KAZGI 12.12.2012 Çarşamba KÜTAHYA |