DÜŞLER ÜLKESİ
Karanlık bir ormanın tam ortasında,
Yapayalnız ve çaresizce, Ardına bile bakmadan yürüyorum. Uzaklarda sönük yanan bir fener etrafı aydınlatıyor. Ağır bir sis perdesi, yavaş yavaş ormana yayılıyor. Derinliklerden yükselen bir çığlık, Şiddetlenerek kulaklarımı tırmalıyor. Gece sesleri, korkunç çığlıklara karışıyor. Ateşten çevrilmiş bir çemberin içerisinde yüreğim daralıyor. Yırtıcı bir panterin eline düşmüş yaralı bir ceylan misali, Kan ter içerisinde, korkunç acılar çekiyorum. Ormanın derinliklerinden yükselen, Bir at kişnemesi ile bedenim sarsılıyor. Şaha kalkmış doru bir atın üzerinde, beyaz pelerinler içerisinde “Ay Yüzlü” bir dilber hayallerimi süslüyor. Sakin hareketlerle atını bana doğru süren dilberin kor ateşi yüreğimi kavuruyor. Damardan morfin yemiş gibi kor ateş bütün vücuduma yavaş yavaş yayılıyor. Ben çaresizlik içerisinde, aç ve susuz öylece donup kalmışken, Atından inen “Ay Yüzlü” dilber, yavaş ve kadınsı hareketlerle, Gülümseyerek, ellerini bana doğru uzatıyor. Güle kanmış bülbül misali, ben de dilbere yaklaşarak, Ay ışığının gölgesinde, tek kelime etmeden, saatler ilerlemeden, Sonsuza kadar bu “Düşler Ülkesinde” kalmak istiyorum. Samsun 09 Aralık 2012 Doğan KAN |